Mudanya'nın adını uluslararası platformlarda yakın dövüş sporlarıyla tanıtan, şampiyonlar yetiştiren Mudanya Klas Spor Kulübü, sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde Anadolu Kültürleri Dayanışma Derneği işbirliğinde Dünya Gıda Günü etkinliği düzenledi. Yapılan etkinlikte sağlıklı gıda ve içme suyuna erişimde büyük sıkıntı çeken milyonlarca insana dikkat çekilerek israfın önlenmesi için farkındalık oluşturuldu.
Dünya genelinde her yıl 16 Ekim'de çeşitli etkinlikler yapılan Dünya Gıda Günü etkinliği korona virüs'ün neden olduğu COVİD-19 Pandemi tedbirleri çerçevesinde uygulanan basın açıklamalarına izin alınma zorunluluğu çerçevesinde gecikmelide olsa Mudanya'da gerçekleştirildi. Klas Spor Kulübü sporcuları ellerinde dünya genelinde açlık çeken insanların olduğu mesaj dolu dövizler taşıdılar.
Mudanya Sahil Bandında gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Klas Spor Kulübü Başkanı ve uluslararası kickboks hakemi Necati Şimşek ;
Her yıl, 16 Ekim de, Gıda Gününü kutlamaktan öte, ülkemizde ve dünyadaki kapitalist sistemin yarattığı açlık, yokluk ve yoksulluğu deşifre etmenin yanında, insan, emek ve çevre odaklı üretim modelleri ile, adil ve eşit, tüketim biçimleri için, öneriler geliştirerek toplumsal sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz.
Erişilebilir ve güvenli gıdanın sağlanamadığı bir dünyada, adil ve demokratik bir düzende yaşamak hayaldir. Bugün dünyada 850 milyon insan açıkla karşı karşıyadır. İnsanlık adına bu yokluk ve yoksullukla mücadele için sorumluluk almak hepimizin görevidir. Bugün dünyada üretilen gıda miktarı 7,5 milyar insana yetebilecek düzeydedir. Eğer yetmiyorsa bunun sebebi, küresel adaletsizlik ve sömürüdür.
Bundan, 20 - 25 yıl öncesine kadar, kendi kendisine yetebilen ilk 7 ülke arasında olan ülkemiz, yanlış tarım politikaları, köyden şehre göçlerin çoğalması, tarım alanlarının imara açılması, orman yangınları, sağlıklı çevre anlayışının toplumda gelişememesi, gıda ithalatı, hibrit tohumların yaygınlaşması yüzünden dünya genelinde ülkemiz 13. sıraya gerilemiştir.
Ülkemizde her yıl, 1,5 milyar ekmek çöpe atılmaktadır. Çöpe atılan bu ekmeklerle, Afrika 10 yıl beslenebilir ve bu ekmeklerin parasal karşılığında her yıl 400 hastane ve 800 okul yapılabilir.
Buradan, devlet yetkililerine sesleniyoruz. Halkımıza kaliteli ve yerli gıda üretimi yanında, bunların denetimi ve erişilebilirliği konusunda, çiftçilerin desteklenmesi, Milli Tohum Bankasının bir an önce faaliyete geçirilmesi, hibrit tohum ithalatının durdurulması çok acil ve elzemdir. Yiyiniz, içiniz, ama asla israf etmeyiniz. (ARAF Suresi)" sözlerine yer verdi.
Etkinlikte konuşan araştırmacı, gıda ve çevre gönüllüsü Fuat Akpınar'da dünya genelinde var olan küresel güç ve trollere dikkat çekerek insanlığın bilinçli olarak uçurumun kenarına götürüldüğünü iddia etti. Akpınar yaşanan süreçlerin masum insanlar üzerinden sınırsız para akışını temin edelerin kapitalist, emperyalist hükümranlıklarını sürdürmek isteyen karanlık güçlerin doğal olmayan hibrit tohumlar, genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO'lu besinler) ve tarım ilacı adı altında bitkilerden, gıdalardan insan vücuduna geçen zehirleri popüler hale getirerek, milyonları obez ve hasta eden, sonrada onlara ilaç üreterek, tıbbi görüntüleme cihazları dahil satan güç odaklarının büyük oyunu olduğunu vurguladı. Akpınar kurtuluşun doğal süreçlere geri dönülmesi ve israfın önüne geçilmesi olduğunun altını çizdi.