Gelecek Partisi Mersin 1. Olağan Genel Kurulu Genel Başkan Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla gerçekleşti. Kongrede konuşan Davutoğlu, 1 Kasım’da Ankara’da büyük kongre yapacaklarını açıklayarak, “Sayın Cumhurbaşkanı artık fakirliğin toplumda olduğunu bu şekilde itiraf etmiş oluyor. ‘Ben bu ülkeyi artık hiçbir şekilde yönetemiyorum, sabredin’ diyor yani. ‘Ben artık sizler için bir musibete dönüştüm’ itirafında bulunuyor. Milletin cevabı bellidir, her musibette de her olayda da hayır vardır. O hayır da sizin ve ortaklarınızın bu millete daha zarar vermeden bu iktidarı terk etmesidir” dedi.
  
Gelecek Partisi 1. Olağan Genel Kurulu Genel Başkan Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla gerçekleşti. Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Kurucu Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, kongre için geldiği Mersin'de Gelecek Partisi İl Başkanı Hamit Karış'ın da katılımı ile sabah saatlerinde Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile bir araya geldi. Daha sonra kongrenin yapıldığı salona geçen Genel Başkan Davutoğlu, kongre salonunda Mersinlilere seslenirken aynı saatlerde kongresini gerçekleştiren Kars'a da telekonferans yöntemiyle seslendi. Davutoğlu, konuşmasında hükümeti eleştirirken Gelecek Partisi olarak 1 Kasım’da Ankara’da büyük kongreyi yapacaklarını açıkladı.
“1 KASIM’DA BÜYÜK KONGREMİZİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”
Mersin’de gerçekleştirdikleri kongrede 1 Kasım’da Ankara’da büyük kongrelerini yapacaklarını açıklayan Başkan Davutoğlu, “Bugün partimiz ve siyasi hareketimiz için tarihi bir gün. Şu anda Kars’ta 40’ıncı, Mersin’de ise 41’icni kongremizi gerçekleştiriyoruz. Mersin Kongremizle birlikte büyük kongre yapma hakkımızı kazanmış oluyoruz. Mersin’e de Gelecek Gönüllülerine de 41 kere maşallah. İnşallah en kısa zamanda 81 ilimizi de tamamlayacağız. 1946 seçimlerinde seçim sandıklarına el koymak isteyen jandarmalara karşı, seçim sandıklarının üzerine kaplanarak “Sandık namusumuzdur” diyen Mersinli kadınlarımızın yazığı demokrasi destanından sonra Mersin bir destana daha şahitlik etmiş oluyor. Zor bir dönemde cesaret ve samimiyetle kuruculuk görevini üstlenen ve bu kongre onurunu yaşayabilmek için olağanüstü bir çapa sarf eden son geceye dek ısrar ederek bizi Mersin’e getiren Mersin Kurucu Başkanımız Hamit Karış Bey’e ve ekibine, kurucularımız Ali Bey’e, Orhan Bey’e, Ebubekir Bey’e, bütün Mersinlilere, Akdenizlilere teşekkür ediyorum.  Mersin 1.Olağan İl Kongremizin hayırlara vesile olmasın diliyorum. Ancak büyük kongre gerçekleştirme şartını yerine getirmiş olmakla yetinmiyoruz. İnşallah Mersin’in her ilçesinde, her köyünde her yerinde teşkilatlanacağız. Teşkilatlanmadığımız tek bir mahalle tek bir köy kalmayacak. Bugün öğleden sonra Osmaniye’de 42’inci, yarın İzmir’de 43’üncü ve salı günü Karaman’da 44’ündü kongremizi yaptıktan sonra, ilk defa burada söylüyorum, inşallah aldığımız kararla 1 Kasım’da büyük kongremizi gerçekleştireceğiz. Zor zamanda bize hakkıyla rehberlik eden yol arkadaşım, geçen yılın aralık ayından beri her türlü baskıya engellemeye, yok saymaya rağmen ilmek ilmek bir hikâye dokuduk hep birlikte. Neredeyse her gün, her saat, her hafta, her ay taş üstüne taş koyduk.  Doğu’dan Batı’ya hikâye dokuduk birlikte. Güzel bir hikâye oluşturduk. Neredeyse gitmediğimiz adım atmadığımız diyar kalmadı” dedi.
“GELECEK PARTİSİ KADROSU 15 TEMMUZ GECESİ ALÇAK DARBE GİRİŞİMİNİ ENGELLEMEYE ÇALIŞANLARDAN OLUŞUYOR”
Hükümetin Gelecek Partisi’ne yönelik engellemeler yaptığına değinen ve Gelecke Partisi’nin 15 Temmuz’da darbe girişimine karşı koyanlardan meydana geldiğine dikkat çeken Davutoğlu, “Bakın bu salonda karşımda Yörük, Türkmen, Kürt, Arap, Sünni, Alevi kardeşlerimiz yan yana omuz omuza. Kars’taki salonumuzda ise Türk, Kürt, Terekeme, Ahıskalı, Azeri, Sünni ve Caferi kardeşlerim yan ve omuz omuza. İşte biz buyuz, işte Anadolu bu, işte Türkiye Cumhuriyeti eşit vatandaşlığı bu. Bu birliği ve kardeşliği bozmaya karşı, her türlü ırkçılığa, ayrımcılığa, bölücülüğe ve dışlanmaya kaşı hak, hukuk, kardeşlik, eşit vatandaşlık, köklü tarihdaşlık diyoruz. Biz Türkiye’nin parlak geleceğini temsil ediyoruz. Ayrımcı ve dışlayıcı siyaset güdenler ise 27 Mayıs’tan, 28 Şubat’a kadar geçmişin darbeci ve vesayetçi karanlık dönemlerini temsil ediyorlar. İşte yeni Türkiye Diyerek yola çıkan bu iddiasından vazgeçerek eski Türkiye’nin 2 Şubatçı aktörleriyle omuz omuza veren iktidar sahipleri önümüze her türlü engeli koydu. Tehdit ettiler, medya ambargosu uyguladılar, bakın şimdi eski Türkiye aktörlerine karşı omuz omuza verdiği mücadeleye karşı, arkadaşlarını terk eden Erdoğan, bizlere engel olmaya çalışırken sağına aldığı 28 Şubat döneminin koalisyon ortağı Bahçeli ve soluna adlığı ’28 Şubat hala devam ediyor” diyen o dönemin başörtüsü, ezan ve milli değerler düşmanı Perinçek, hep birlikte bize saldırıyorlar. Demokrasiye karşı otoriter bir siyaseti savunan bu koalisyon ortaklarına daha düne kadar FETÖ’nün Türkiye sözcülüğünü yapan ve bugün yandaş gazete köşelerinde keyif süren kripto FETÖ’cüler de eşlik ediyorlar. Hep birlikte bizi engellemeye çalışıyorlar. Neden engellemeye çalışıyorlar biliyor muşunu? Onlar da biliyorlar. Gelecek Partisi Kadrosu 15 Temmuz gecesi alçak darbe girişimini engellemeye çalışanlardan oluşuyor ve biz o gün 15 Temmuz da şehit düşenlerin hakkını savunuyoruz” ifadelerini kullandı.
“BİZE SADECE MUHALİF DEĞİL ÜLKEYİ GERÇEKTEN YÖNETEBİLECEK BİR İKTİDAR ADAYI DİYENLER İÇİN ARTIK BİR ADRES VAR. O DA GELECEK PARTİSİ”
Gelecek Partisi’nin Türkiye Siyasetinde yeni bir seçenek olduğuna vurgu yapan ve Mersin İl Başaknı Hamit Karış’a 41 günde 41 bin üye mesajı veren Davutoğlu, “Bugün artık Türk siyasetinde yanlışlardan kurtulmak için ‘İktidar kötü ama ne yapalım alternatifi yok bunu bari koruyalım’ diyenler için ‘Bize sadece muhalif değil ülkeyi gerçekten yönetebilecek bir iktidar adayı’ lazım diyenler için artık bir adres var. O da Gelecek Partisi. Kimsenin mazereti yok. Artık seçim pusulasında her seferinde ehveni şer diyerek mühür vuranlar için işte çınar yaprağı var çınar yaprağı. Altında toplanacağımız çınar yaprağı var. Artık ülkemizde bir Gelecek Partisi gerçeği var ve en kısa sürede büyük kongremizi de gerçekleştirerek çok önemli bir adım atmış olacağız. Pati kuramazlar diyenlere, kursalar bile yalnız kalırlar diyenlere, çevrelerinde 3, 5 kişi toplanır, başka kimseyi bulamaz diyenlere en güzel cevap işte il, il, ilmik, ilmik dokuduğumuz kongrelerimiz ve işte Mersin. Kendilerini Türkiye’nin sahibi görenlere, memleketin tapusunu üzerlerine geçirdiklerini sananlara en güzel cevap, Gelecek Partisi’nin her gün devem eden, durdurulamayan büyümesidir.  İl Başkanımıza teşekkür ediyorum. İstanbul il başkanımız kongreyi yaptığımızda 34 günde 34 bin üye yapacağız demişti ve yaptı.  Geçen hafta 35 bin üyeyi tamamladı. Hamit Bey, maşallah 33 olarak 34 bine meydan okuyor ve diyor ki 41 günde 41 bin üye. İnşallah siz bunu gerçekleştirdiğinizde Allah’ın izniyle Mersin’in her evine gireceğiz. Her köyüne ulaşacağız inşallah. Tekrar hepinize gönül dolusu teşekkürlerimi sunuyorum. Allah yolunuzu açık etsin” şeklinde konuştu.
“ÜLKEMİZİN GÜNDEMİ NE YAZIK Kİ SÜREKLİ İÇ KARARTICI DURUMLAR İŞGAL ETMİŞ DURUMDA”
Cumhurbaşkanının vatandaşları kandırmaya çalıştığına değinen Davutoğlu, “Ülkemizin gündemi ne yazık ki sürekli iç karartıcı durumlar işgal etmiş durumda. Tabi burada her gün aynı kanalı izleyen, sonra da kendi yalanlarını tekrar tekrar izleyip bu sefer kendi yalanlarına inanan iktidarı kast etmiyorum. Faturasını ödeyemeyen, ev sahibi ile karşılaşmamak için yolunu değiştiren, ödeyemediği kredi kartını başka kartlardan çektiği faizli borçlarla açık tutmaya çalışan, uzaktan eğitimde evladına ne bilgisayar ne de tablet bulamadığı için yavrusunun bütün akranlarından geri kalışını eli böğründe seyreden anne babaların düzeninden bahsediyorum. İktidarın düzeninden değil, onlar halktan koptular. İşte bu yokluk ortamında kendini ve bizi ülkede üretilen buz dolabı sayılarıyla kandırmaya çalışan Sayın Cumhurbaşkanı bize ne diyor, ‘Merak etmeyin az kaldı, düze çıktık’ mı diyor? Hayır. ‘Döviz düşecek, Türk Lirası tekrar değer kazanacak sıkı durun, biraz bekleyin’ mi diyor? Hayır. ‘Yılbaşı geldi askeri ücretliye, memura hak ettiği zammı yapacağız’ mı diyor? Elbette hayır. Sayın Erdoğan milletimizi musibetler, yokluklar ve zorluklar karşısında sabretmeye davet ediyor. Biz de aynen bu davete katılıyoruz. Sabır bizim inancımızda bir direniştir. Bir güçtür, zorluklara ve musibetlere karşı bir metanettir” diye konuştu.
“MİLLETİMİZİN BAŞINDAKİ EN BÜYÜK MUSİBET AİLE ŞİRKETİNE DÖNMÜŞ OLAN BU İKTİDARDIR”
 Hükümete yüklenerek ülkenin başındaki musibetlerin kaynağı olduğunu dile getiren Davutoğlu şu ifadelerini kullandı: 
 “Kim sabredecek millet ve biz. Peki sabredecek olan milletse musibet kim? Bu millete bu musibetleri getirenler kim? Millet hani musibete sabredecek de musibetin özneleri ve failleri kim? Sabredilmesi gereken musibet fakirlikse, işsizlikse, enflasyonsa, yolsuzluksa, hukuksuzluksa bu yolsuzluğun bu fakirliğin failleri, özneleri kim? Sabredecek olan milletse, sorumlu olan bizatihi bunların sorumlusu olan sizsiziniz demektedir. Milletimizin başındaki en büyük musibet aile şirketine dönmüş olan bu iktidardır. Milletimiz bu koalisyon hükümetinin musibetlerine, ortaya çıkardığı ekonomik yıkıma ve yokluğa karşı sandığa kadar sabredecektir, milletin sabrı sandığa kadardır. Ancak asla bu musibetleri hoş görmeyecek ve asla kabul etmeyecek, asla sineye çekmeyecektir. Aslında bu sözler iktidarın tükendiğinin resmidir. Sayın Cumhurbaşkanı artık fakirliğin toplumda olduğunu bu şekilde itiraf etmiş oluyor. ‘Ben bu ülkeyi artık hiçbir şekilde yönetemiyorum, sabredin’ diyor yani. ‘Ben artık sizler için bir musibete dönüştüm’ itirafında bulunuyor. Milletin cevabı bellidir, her musibette de her olayda da hayır vardır. O hayır da sizin ve ortaklarınızın bu millete daha zarar vermeden bu iktidarı terk etmesidir.”