Hindistan'da, Pakistan, Afganistan ve Bangladeş'ten gelen 6 dini gruba vatandaşlık yolunu açan ancak aynı durumdaki Müslüman göçmenleri kapsam dışı bırakacak şekilde değiştirilen "Vatandaşlık Yasası"na karşı protestolar sırasında yaşanan şiddet olaylarında radikal milliyetçi Hindu çetelerin basın mensuplarını hedef aldığı bildirildi.

Hint gazeteciler, başkent Yeni Delhi'nin kuzeydoğu bölgelerinde geçen haftaki protestolar sırasında basına yönelik saldırıların, durumun kötüye gittiğini ortaya koyduğunu dile getirdi.

Olaylar sırasında bir gazeteci vurularak yaralandı, bir başkasının dişleri kırıldı, radikal milliyetçi Hindu çeteleri, pek çok gazeteciden dinlerini ispat etmelerini istedi ve şiddet olaylarını belgelemelerini engellemeye çalıştı.

Bazı uzmanlar ve gazeteciler, protestolar sırasında çıkan şiddet olaylarını haber yapan gazetecilere yönelik fiziksel saldırı ve sözlü taciz ile eleştirel içeriklere getirilen sansürün, Başbakan Narendra Modi liderliğindeki Hindu milliyetçisi Hindistan Halk Partisi (BJP) yönetiminde ülkedeki bağımsız haberciliğe karşı artan hoşgörüsüzlüğün bir işareti olduğu değerlendirmesinde bulundu.

"Times of India" gazetesinden fotoğraf muhabiri Anindya Chattopadhyay, haber yapmak için şiddet olaylarının yaşandığı bölgeye gittiğinde bir adamın kendisine yaklaştığını ve kişinin Hindu olduğunu gösteren bir işaret olan tilağı alnına sürmek istediğini ileri sürdü.

Söz konusu kişinin, bu tilağın işlerini kolaylaştıracağını söylediğini aktaran Chattopadhyay, bunu reddettiğini ancak sonrasında, yanan bir binanın fotoğraflarını çekmek için acele ederken, bir grubun kendisine yaklaşıp Hindu ya da Müslüman olup olmadığını sorduğunu ve sözlü tacizde bulunduğunu söyledi.

"Ellerimi birleştirdim ve sadece bir fotoğrafçı olduğumu söyleyerek gitmeme izin vermelerini rica ettim." diyen Chattopadhyay, ülkede gazetecilerin her zaman işleri dolayısıyla hedef alındığı ancak Modi hükümeti döneminde "saldırganların çok daha açık, öfkeli ve korkusuz" olduğu yorumunu yaptı.

Onu, üst geçitten atmak üzereydiler"

"New Delhi Television News" muhabiri Arvind Gunasekar ve iş arkadaşları, bir Müslüman mezarlığının duvarlarını yıkan radikal milliyetçi Hindu çeteyi cep telefonlarıyla görüntülemek için bir üst geçitte bekliyorlardı.

Çete üyelerinden biri Gunasekar'ı fark etti ve yakasından tutarak diğerlerini çağırdı.

Dini slogan atan çete üyeleri, Gunasekar'a sert darbeler vururken, arkadaşı Saurabh Shukla yardımına yetişti ve saldırganlara, boynundaki Hindu tespihini göstererek bir Hindu olduğunu bağırdı.

Shukla, "O kartı oynamak zorunda kaldım, yoksa Gunasekar'ı öldüreceklerdi. Onu, üst geçitten atmak üzereydiler." dedi.

Çete, Gunasekar'ın telefonu açtı ve kaydettiği videoları sildi.

Gunasekar'ın, şiddet olaylarını takip ederken parçalanan çenesinin tedavi ettirmek için ameliyat olana kadar tekrar çalışamayacağı kaydedildi.

ABD'nin Brown Universitesinden Hindistan uzmanı Profesör Ashutosh Varshney, "(Gucerat eyaletinde çoğu Müslüman bini aşkın kişinin hayatını kaybetmesine yol açan olayların yaşandığı) 2002'den bu yana Hindu milliyetçileri, gazetecileri problemin bir parçası olarak görüyor." dedi.

Varshney, Modi ve destekçilerinin, "eleştirel medyanın" bir Hindu devleti inşa etme planlarına mani olduğuna inandığı yorumunu yaptı.

Diğer yandan, bir hükümet sözcüsü ve Basın Bilgi Bürosu direktörü olan Kuldeep Dhatwalia ise "habere erişime ilişkin herhangi bir şikayetten haberdar olmadığını" söyledi.

Megalaya'daki protestolarda ölenlerin sayısı 3'e yükseldi

Megalaya eyaletinde "Vatandaşlık Yasası"ndaki değişikliğe karşı düzenlenen protestolarda yaşanan şiddet olaylarında hayatını kaybedenlerin sayısı 3'e çıktı.

Hindustan Times'ın haberine göre, Meghalaya polisi, Shillong şehri ve civarında ilan edilen sokağa çıkma yasağına ve konuşlandırılan ek güvenlik güçlerine rağmen, şiddet olaylarının 3 gündür devam ettiğini belirtti.

Polis, Pyrken köyünde kimliği henüz belirlenemeyen 3 kişi tarafından saldırıya uğrayan 1 kişinin öldüğünü ve böylece Meghalaya'daki şiddet olaylarında hayatını kaybedenlerin sayısının 3'e yükseldiğini belirtti.

Başkent Yeni Delhi'nin kuzeydoğu bölgesinde 23 Şubat Pazar başlayan protestolarda 40 sivilin yanı sıra bir emniyet amiri ve bir istihbarat görevlisi yaşamını yitirirken, 70'i emniyet mensubu 300'den fazla kişi ise yaralanmıştı.

Yeni Delhi'deki ve Meghalaya'daki sivil kayıplarla birlikte ülkede aralık 2019'dan bu yana devam eden protestolarda ölen sivillerin sayısı 68'e yükseldi.

Müslümanlar yasa kapsamı dışında kalıyor

Hindistan'ın çeşitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014'ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık verilmesine imkan tanıyan ancak aynı durumdaki Müslümanları kapsam dışı tutan düzenleme 9 Aralık 2019'dan bu yana protesto ediliyor.

Yürürlüğe giren kanun kapsamında, özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar, kimliklerini ve Hindistan'da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek, aynı pozisyondaki Müslümanlar ise kapsam dışında tutulacak.

Yasa, dünyada en çok Müslüman nüfusa sahip 2. ülke olan Hindistan'da, 200 milyon Müslümanı ikinci sınıf vatandaş haline getirmek ve birçoğunu vatansız bırakmak için atılan bir adım olarak değerlendiriliyor.