Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni’ne katıldı.2021 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nin hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödülleri takdim edilecek olan ilim, kültür ve sanat erbaplarını tebrik etti.

“GÜNÜMÜZDE DE KÜRESEL SİSTEMİ YÖNETENLERİN EN GÜÇLÜ SİLAHLARININ KÜLTÜR ARAÇLARI OLDUĞU BİR GERÇEKTİR”

Konuşmasında, “Bu yılki Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri’ni verdiğimiz sanatçılarımızı kısaca selamlarken kullandığımız ifadelerin, geçmişte yapılan güzel işlere gıpta ve gelecekte daha iyisinin yapılması konusunda temenni içerdiğini herhâlde fark etmişsinizdir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sözlüklerde kültürün, insanın tabii ve içtimai çevresine hâkimiyetinin ölçüsünü gösteren araçlar bütünü olduğu yazar. Bu tanım, insandan topluma uzanan o geniş alanda, kültürde ve sanatta ne kadar güçlüyseniz çevrenizi aynı derecede etki altına alabilir, yönlendirebilir, yönetebilirsiniz demektir. Nitekim geçmişte büyük medeniyetlerin ortaya çıkışına, yükselişine ve yıkılışına baktığımızda, zahirdeki sebep ne olursa olsun, temelde sürecin belirleyicisinin kültür olduğunu görürüz.  Günümüzde de küresel sistemi yönetenlerin en güçlü silahlarının müziğiyle, sinemasıyla, edebiyatıyla, modasıyla kültür araçları olduğu açık bir gerçektir” dedi.

‘Yumuşak güç’ diye tarif edilen bu araçların, yeri geldiğinde askerî güçten, teknolojik güçten, finansal güçten çok daha etkili operasyon vasıtalarına dönüşmekte olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde bunlara bir de teknoloji destekli, internet tabanlı enstrümanlar eklenmiştir. Öyle ki, dünyada internet içeriğini kimlerin yönettiği, kimlerin elinde atom bombası olduğundan çok daha önemli hâle gelmiştir. Ancak, ne kadar çok kişiyi bünyesinde eritirse eritsin, ne kadar çok içerik üretimi yaparsa yapsın bu araçlar hâlâ geleneksel kültür ve sanat faaliyetlerinin insan ruhunda bıraktığı etkiyi oluşturmanın çok uzağındadır. Teknolojinin ve internetin sunduğu sınırsız denebilecek imkânlar, insanın ruhundan, kalbinden, gönlünden süzülüp gelerek şekillenen eserlerin yerini dolduramaz, dolduramayacaktır.”