CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:“Sonuçta galip olan adalet. Enis Bey geldi; mutluyum, sevinçliyim ama Türkiye adına da üzülüyorum. Böyle bir tablo keşke hiç yaşanmasaydı. Bir gelenek de oluşturdu aslında. Bir kişinin milletvekilliğinin düşmesi, sonra yargı kararıyla tekrar parlamentoya gelmesi Türkiye’de ilk kez gerçekleşen bir olay” 

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bolu’da kanaat önderleriyle bir araya geldiği toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Soru- Efendim Anayasa Mahkemesinin CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verdiği karar Meclis’te okundu, Berberoğlu yeniden meclise milletvekili olarak döndü. Sizin Adalet Yürüyüşünüzle başlayan süreç başka bir aşamaya taşındı. Neler söylersiniz?

Kemal KILIÇDAROĞLU- Enis Bey’in parlamentoya dönmesi elbette memnuniyet verici; adalet açısından zaten bu gerekiyordu, öbür türlü tam bir facia olurdu. Ama süreci gözden geçirdiğimizde ya da sürece baktığımızda Sayın Berberoğlu beraatla müebbet arasında yargılandı. Düşünün bazı mahkemeler beraat, bazı mahkemeler müebbet cezası verdi. Nasıl bir yargı, nasıl bir anlayış, nasıl bir etkilenme? Politik gücü de görüyoruz burada ama adaleti de görüyoruz, sonuçta galip olan adalet. Enis Bey geldi; mutluyum, sevinçliyim ama Türkiye adına da üzülüyorum. Böyle bir tablo keşke hiç yaşanmasaydı. Bir gelenek de oluşturdu aslında. Bir kişinin milletvekilliğinin düşmesi, sonra yargı kararıyla tekrar parlamentoya gelmesi Türkiye’de ilk kez gerçekleşen bir olay. Bir Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmaması, Anayasa Mahkemesinin tekrar toplanması ve TBMM’ye, Adalet Bakanlığına ve ilgili mahkemeye kendi kararını göndermesi ve Anayasa Mahkemesinin özel olarak ayrıca Anayasa Mahkemesi kararlarının sadece yargıyı değil parlamentoyu, idare makamlarını da bağladığını hatırlatması hukuk açısından iyi. Ama keşke bunların hiçbirisi yaşanmasaydı ve Türkiye böyle bir süreci, Enis Bey de bu kadar büyük acıları yaşamasaydı.

Soru- Dün işsizlik rakamları açıklandı. Bununla birlikte geçtiğimiz yılın aynı ayına göre düşüş yaşandığı belirtildi. Önceki gün de CHP’li bir meclis üyesi, Kartepe Belediyesinde, maalesef ki yaşadığı işsizlik ve ekonomik sebeplerle hayatına son verdi. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

Kemal KILIÇDAROĞLU- Bakın değerli arkadaşlar, Bolu’da az önce sivil toplum örgütleri ve muhtarlarla beraber olduk, esnafı da gezdik, sizler de tanığısınız bunların, görüyorsunuz, biliyorsunuz. Herkes aslında hayatından memnun değil. Çok büyük sıkıntılar var, çok büyük acılar var. İçerde soru sorulduğu zaman ya da görüş ifade edildiğinde de bütün bu acılar bir şekliyle dile getirildi. Yani kırtasiye satandan tutun muhtarına kadar, ticaret sanayi odasından tutun esnafına kadar herkes büyük acılar yaşıyor ve sorunları görüyorlar, sorunları yaşıyorlar ama sorunların çözülemediğini de görüyorlar. Ama ben onlara şu garantiyi verdim, Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok ve biz bu sorunların tamamını çözeceğiz. Devletin kurumları vatandaşa doğru bilgi vermiyorlar. Yani yargıyı etkileyen bir kurum ki, yargının bir bağımsızlığı var, yargının bir anayasal güvencesi var, o güvenceyi dahi hissedemeyen bir yargı var. Öbür tarafta da devletin atadığı memurlar var ve dolayısıyla bu memurlar işsizliği az gösterin, enflasyonu düşük gösterin talimatları alıyor ve bu talimatların gereğini yerine getiriyorlar. Bu memlekette 10 milyonu aşkın işsiz var. 10 milyonu aşkın işsize çözüm üretmesi gerekenler devleti yönetenlerdir. Devleti yönetenler var olan sorunların çözümüyle ilgilenmiyorlar, onların bütün derdi muhalefet. Muhalefeti nasıl gerçekleri dile getiremez hale getirebiliriz, böyle düşünüyorlar. Ne düşünürlerse düşünsünler aslında vatandaş her şeyin farkında. Ben bunu görüyorum, sokakta da görüyorum, caddede de görüyorum, yaptığım toplantılarda da görüyorum. Bütün bunların hepsi hayatımızın bir parçası ama aşılacak bunlar. Kısa süre içinde aşılacak, demokratik yollarla aşılacak, dostlarımızla beraber aşacağız ve bu Türkiye’ye ve bu güzel ülkeye huzuru, barışı, üretimi, beraber yaşamayı, herkesin evinde aşın, işin olduğu, her evde huzurun olduğu bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz.