Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden bir video mesaj paylaşarak yurttaşlara seslendi.Videoyu, "Türkiye farklılıklarından ve özgürlüklerinden korkan değil, farklılıklarını ve özgürlüklerini kutlayan bir ülke haline gelecek. Bu videomda iktidarımızın ilk 6 ayında atacağımız özgürlük adımlarını açıklıyorum. Biraz uzun ama önemli :) Milletimizi şahit olmaya davet ediyorum..." notuyla paylaşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, iktidara geldikleri zaman ilk 6 ay içinde yapılacakların madde madde sıraladı. 

CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bu kez genel merkezimize hoş geldiniz, şeref verdiniz. Biliyorsunuz, iktidara gelişimizin ilk 6 ayında gençlere ve kadınlara sağlayacağımız kolaylıkları anlatmıştım. Ve şahitliğinizi rica etmiştim. Yine hatırlatayım, reformlardan söz etmiyorum. Bunlar ilk 6 ayda halkımıza nefes aldıracak düzenlemelerdir. Reformlar başka. Onlar zaten programlarımızda yer alıyor" dedi.
"Bugün sıra üçüncü başlığımıza geldi" diyen Genel Başkan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 


“MİRASIM BU OLMALI BENİM: Üçüncü başlığımız iktidarımızın ilk 6 ayında yurttaş özgürlüklerine yönelik sağlayacağımız 6 düzenleme olacak. Sevgili halkım, maalesef uzun zamandır özgürlüğün ne olduğu konusunda bu ülkenin kafası karışık. İktidarlar bu ülkede hep birbirlerinin özgürlüklerini kısıtladı. Birbirlerini ezdi. Hep beraber el ele yaptık bu hataları. Oysa insan özgürlükleri basit ve kolay anlaşılır konulardı. Biz anlamak istemedik. Hayatımın bu aşamasında zannedersem, artık anlıyorum. Türkiye, farklılıklarından ve özgürlüklerinden korkan değil, farklılıklarını ve özgürlüklerini kutlayan bir ülke haline gelmelidir. Uçmak istiyorsak kanatlarımızda ağırlık yapan şeylerle ilgili helalleşmeli, bu bagajları atmalıyız. Türkiye'de insanlar özgür ve haklar bakımından eşit doğmalı ve ömürlerinin sonuna kadar da öyle yaşamalı. Mirasım bu olmalı benim. Türkiye'ye bırakmak istediğim miras tam da budur.


İktidara geldikten sonra ilk 6 ay içinde özgürlükler anlamında atacağımız ilk 6 adım şunlardır: 


GÖZÜME, SARAY HÜKÜMETİNİN PROPAGANDA AYGITI OLAN İLETİŞİM BAKANLIĞI'NIN BİNASINI KESTİRDİM:

Bir; insan hakları ve eşitlik kurumu, insan hakları, eşitlik ve özgürlük kurumu adıyla yeniden yapılandırılacak. Bu kurum, toplumsal ayrımcılık, ötekileştirme, kötü muamele başta olmak üzere tüm insan hakkı ihlalleri ile mücadele edecek. Tüm kurum ve kuruluşların uygulamaları insan hakları çerçevesinde denetlenecek. Kurum, herkes için eşit hak ve fırsatları teşvik edecek. Gerekli hallerde yaptırım uygulayacak. Şunu da söyleyeyim, bu kuruma tahsis edeceğim bina için gözüme, saray hükümetinin propaganda aygıtı olan İletişim Bakanlığı'nın binasını kestirdim. Aramızda kalsın. İktidarımızda devlet, hiçbir siyasi partinin propagandasına alet olamayacağı için o ucube propaganda aygıtına da ihtiyaç kalmayacak. 


HAK İHLALİ KARARI VERDİĞİ TÜM VATANDAŞLARIMIZ İŞ BAŞI YAPACAK:

ki, devlet adaletle yönetilecek. Ve hiçbir yurttaşın özgürlüğüne müdahale edilemeyecek. Bu çerçevede, fikir ve ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, yaşam tarzı özgürlüğü ve benzeri tüm özgürlükler herkes için güvence altına alınacak. Örneğin, ifade özgürlüğü, kamu otoritesinin müdahalesi olmaksızın bilgi ve fikir alıp verme özgürlüğünü de kapsayacak. İfade hakkı ve özgürlüğü ihlal edilen herkes ihlali yapanların kimliğine ve sıfatına bakılmaksızın yargı makamlarına başvuru hakkına sahip olacak. İfade özgürlüğünü kullanmış ve bu yüzden yargılanan herkesin yargılanması durdurulacak. İfade ve fikir özgürlüğünden dolayı ceza almış olanların kayıtları tazmin ve telafi edilecek. Örneğin, Barış Akademisyenleri, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararı verdiği tüm vatandaşlarımız iş başı yapacak. Ayrıca Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları neyi zorunlu kılıyorsa o doğrultuda hareket edilecek. Karar tahliyeyi gerekiyorsa tahliye gerçekleşecek. Yeniden yargılamayı gerekiyorsa vakit geçirmeksizin yeniden yargılama süreci başlatılacak. 


AÇIK YARALAR KAPATILACAK: Üç, birey olma özgürlüğü ve güvenlik hakkı sağlanacak. Tüm yaşam tarzları güvence altına alınacak. Geçmişte devletin bireysel hak ve özgürlüklere müdahalesine maruz kalmış vatandaşlarımızın mağduriyetleri, aralarında tazminat ödenmesi seçeneği de olmak üzere giderilecek. Yani devlet vatandaşıyla helalleşecek. Açık yaralar kapatılacak. Her kesin hayatını eşit haklarla ve özgürce yaşayabileceği bir Türkiye olacak. 


SORULAMAYACAK SORULAR KANUNU ÇIKARILACAK:

Dört, sorulamayacak sorular kanunu çıkarılacak. Bir daha ifade edeyim, sorulamayacak sorular kanunu çıkarılacak.Özgürlükler güçlendirilecek. Örneğin, kamu ve özel sektör işe alımlarında her türden ayrımcılığın önüne geçilecek. İşveren tarafından sorulamayacak ve bireyin beyan etmek zorunda olmadığı unsurlar bu kanunda net bir şekilde tanımlanacak. Soranlar kanuna aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle cezalandırılacak. Basit bir örnek vereyim, kadınlara evlilik ya da doğum planları sorulmayacak.


VATANDAŞIN DEVLETİ DENETLEME ÖZGÜRLÜĞÜ UYGULAMAYA KONULACAK:

Beş, bilgiye erişim ilkeleri özgürlükler bağlamında netleştirilecek. Vatandaş denetimi mekanizması tesis edilecek. Yani vatandaşın devleti denetleme özgürlüğü uygulamaya konulacak. Devlet sırrı kavramı evrensel kriterlere uygun olacak. Devlet sırrı kapsamına giren konular dışında bilgiye erişimin önündeki tüm engeller kaldırılacak. Kamusal bilgiye açık erişim ilkesi doğrultusunda bağımsız medya kurumlarının yanı sıra kamuoyuna da resmi kayıtlara erişim hakkı verilecek. 


ADİL BİR DEVLET, EVLATLARINI AYIRMAZ:

Altı, adil devlet. Yurttaşların hak ve özgürlüklerini kısıtlamayacak. Yasalar ve diğer tüm düzenlemeler herhangi bir vatandaşı kimlik, etnik köken, din, engellilik, cinsel yönelim veya yaş özellikleri nedeniyle dezavantajlı duruma düşürmeyecek şekilde hayata geçirilecek.Şimdi troller bunun üstünden yürümeye çalışacaklar. Varsın yürüsünler. Aynen öyle yapacağız. Adil bir devlet, evlatlarını ayırmaz.İşte böyle, altı kolaylık başlığımızın üçüncüsünü de tamamlamış olduk. Başaracağız sevgili halkım. Bu zincirleri kıracağız. Geçmişin yaralarını kapatmayı başaracağız. Vallahi de billahi de başaracağız. Göreceksiniz, çocuklarınız sizin yaşadıklarınızı yaşamayacak bu ülkede. Allah hepimize böyle güzel bir Türkiye nasip etsin.”