İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 8 Mart Salı günü TBMM grup toplantısında;Her tür ayrımcılığa, zorbalığa, haksızlığa karşı; yıkılmayan, mücadeleden vazgeçmeyen değerli kadınlar ile birlikte Beyaz Buluşma’yı gerçekleştirdi.Sayın Erdoğan’ın beceriksizliğinin son yansıması olan yüksek enflasyona, enflasyon krizini çözecek önerilerine,Millet sözünü dillerinden düşürmeyip attıkları her adımla, yaptıkları her yanlışla millete düşmanlık edenlere,Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin yıldızlar kadrosundan kayan son yıldıza,Tarımdaki enkazı devralan yeni Tarım Bakanı’nın acilen atması gereken adımlara,Zeytinliklerimizin talan kararnamesine,Sarayın ve sayın Erdoğan’ın rant perilerine,Milletimizin sağlığını her geçen gün daha fazla tehdit eden ilaç yokluğuna,8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün hikâyesine,

Birçok erkeğin ılıman iklim meyvesi gibi her mevsim çiçek dağıtmasının aksine sert ve soğuk iklimlerde ayakta kalan bir çınar gibi karakterli ve dimdik duran kadınlara,Türk kadının gücünü gören, değerini anlayan ve hakkını teslim eden bir çift mavi gözün ışığına,Kadınların varlığına ve kadınların başarılarına alışması gerekenlere dair görüşlerini paylaştı.Milletin Kürsüsü’nde söz kadınların sesi olmak için Sema Kendirci Uğurman’ın oldu.

Meral Akşener, 8 Mart Salı günü TBMM grup toplantısında Meclis salonunu dolduran kadınlara seslenerek başladı.

 Akşener, sayın Erdoğan’ın beceriksizliklerinin son yansıması olan enflasyon canavarına ilişkin; ‘’Her hafta başka bir sorumlu uyduruyorlar. Ama bir türlü tutunamıyorlar. Nitekim son olarak; ‘Dünyada enerji fiyatları yükseliyor, o yüzden enflasyon yüksek.’ demeye başladılar. Ne var ki bu fütursuzca uydurulmuş koskoca bir yalan. Belli ki artık söyleyecek yalanları da kalmamış. Kardeşim başka ülkeler enerji ithal etmiyor mu? Sadece biz mi enerji satın alıyoruz? Dünyadaki ülkelerin en az yarısında yıllık enflasyon bizim aylık enflasyonumuzdan daha düşük. Bir tek Venezüella, Sudan, Surinam ve Zimbabve’de enflasyon bizden yüksek. İşte size Bay Kriz’in üstün ekonomi politikalarının sonucu. Surinam’la, Zimbabve’yle rekabet eden Türkiye.’’ dedi.

 Meral Akşener, görevinden affını isteyen Tarım Bakanına ilişkin; ‘’Geçen hafta fakir köylü Hatçe kadına, ırgat Süleyman’a düşman olan Tarım Bakanı görevinden affedildi. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin zamanında öve öve bitirilemeyen yıldızlar kadrosundan bir üstün liyakatli yıldız daha bir gece ansızın sessizce kaymış oldu.’’ diyerek yeni gelen Tarım Bakanı’na acilen atması gereken adımlar için çağrıda bulundu.

Meral Akşener, zeytinliklerimizin talan kararnamesinden bahsederken; ‘’Sayın Erdoğan hani Nass vardı? Ne oldu Nass’a? Nuh’un Hazreti gemisine konan güvercinin ağzında zeytin dalı var. Yüce Rabbim Kuran’da o ağaç üstüne yemin ediyor. Bu zalimliğe yol verirken Sure-i Tin hiç mi aklına gelmedi? Bu talanı, bu kaçak, bu hukuksuz kararı imzalarken hiç mi vicdanın sızlamadı? ‘Bir tek yüzüğüm var.’ dediğin fakirlik günlerinde sofranda bulunduğunda mutlu olduğun zeytin tanelerinin hiç mi hatırı yoktu da imzayı basıp zeytinlikleri gözü dönmüş rantçıların yağmasına açtın?’’ diye konuştu.

 Akşener, sarayın âdeta masalsı bir dünya olduğunu belirtirken; ‘’Aynı diş perisi gibi, sarayın da rant perileri var. Çünkü bu periler biliyor ki; sayın Erdoğan geceleri elinde kalemle bekliyor. ‘Geçerken uğradık, şöyle bir rantımız var.’ diyene basıyor imzayı. Ancak gariptir. O kalemi bir gün de milletin menfaatine kullanmayı akıl etmiyor, edemiyor. Çünkü bu arkadaşımız artık milletin değil, rantçıların adamı. Onun için bugün gelinen noktada biz artık bir siyasi partiyle mücadele etmiyoruz. Biz artık kötülükle mücadele ediyoruz. Bu mücadele artık iyiyle kötünün, hakla batılın, haklıyla zalimin mücadelesi.’’ dedi.

 Meral Akşener, milletimizin sağlığını her geçen gün daha fazla tehdit eden ilaç yokluğuna ilişkin; ‘’Artık her yıl ilaç yokluğuyla karşılaşıyoruz. Vatandaş, eczacıyı suçluyor. Eczacı, ilaç firmalarını suçluyor. Firmalar, döviz kurunu suçluyor. Döviz kurunun dili olsa da konuşsa. Ama suçlu kim olursa olsun. Günün sonunda olan hasta yatağında ilaç bekleyen insanlarımıza oluyor. Yanlış yürütülen ilaç ve geri ödeme politikaları vatandaşlarımızın en kritik hastalıklarda ilaçsız kalmasına neden oluyor.’’ diye konuştu.

 Meral Akşener, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün ortaya çıkış hikâyesini ve tüm dünyadaki kadınların mücadelelerine ilişkin; ‘’Bu kadınlar birbirlerini hiç tanımadılar, birbirleriyle hiç karşılaşmadılar. Farklı zaman dilimlerinde, farklı ülkelerde, farklı şehirlerde yaşadılar. Ama aslında hepsi kardeşti. Çünkü her biri tek bir şey için mücadele etti. İnsanların onurlu bir yaşama kavuşması için uğraşıp hayatlarını tehlikeye attılar. Bedel ödemeyi göze aldılar. Birçok erkeğin ılıman iklim meyvesi gibi her mevsim çiçek dağıtmasının aksine âdeta sert ve soğuk iklimlerde ayakta kalan bir çınar gibi karakterli ve dimdik durdular. Kendilerine Ait Bir Oda’ya sahip olmak için savaştılar. Bu odayı korumak, bu odanın tek hâkimi olmak için mücadele ettiler. Bunu hepimiz için yaptılar. Kadınlar için yaptılar, insanlık için yaptılar. Peki, dünyanın her yerinde kadınlar haklarını korumak için mücadeleler verirken Türk kadınları kaderlerine razı mı geldi? Elbette gelmedi. Siz iktidardakilerin uyduruk erkek egemen diskurlarına bakmayın. Türk kadının verdiği mücadele belki de dünyanın başka hiçbir yerinde görülmedi.’’ dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türk kadınlarının mücadelesine ilişkin; ‘’Utanmadan; ‘Hiçbir şey yapmadınız.’ diyorlar. Ayıp be. Bu ülkenin kadınının ayağının altını öpmelisiniz kereste adamlar! Utanmadan, sıkılmadan hiçbir şeyi hak etmediğimizi söylüyorsunuz. Bu ülkenin kadını her şeyi hak etti ve bu ülkenin kadını her şeyi hak etti. Bileğinin gücüyle hak etti. Yüreğinin gücüyle hak etti. Fedakârlığıyla hak etti. Tercihlere zorlanmasıyla hak etti ve ailesini, ülkesini, milletini sağ ve ayakta tutmak için gösterdiği gayretle hak etti. Bir kocaman kuyruklu yalan vardır; ‘Türk kadını mücadele etmedi.’ diye. Hadi oradan be! Kesip attığımız bunu söyleyenler o kadınların bu ülke için verdiği emeğin fitresini karşılayamazlar. Zekâtı fazla gelir. Emeklerinin fitresini karşılayamazlar.’’ diye konuştu.

 Meral Akşener; Türkiye’nin büyümesinin, Türkiye’nin zenginleşmesinin, Türkiye’nin gelişmesinin Türk kadının elinde olduğunu söylerken; ‘’Bizler 100 yıl önce de buradaydık, bugün de buradayız. Siz istediğiniz kötülüğü yapın. Bizler hâlâ buradayız, dimdik ayaktayız ve bizler burada oldukça siz kaybetmeye mahkûm olacaksınız. İYİ Parti iktidarında; kadınların varlığına da, kadınların başarılarına da alışacaksınız. Meclis koridorlarından belediyelere, fabrikalardan ofislere, evlerden sokaklara, tarlalardan teknokentlere kadar her yerde kadınların olmasına alışacaksınız. Tesettürü ile uğraşılmayan, bedeniyle sömürülmeyen, her adımda arkasını kollamayan; durakta lambanın soluk ışığına sığınmayan, boşandığında dul, ağladığında hor görülmeyen, market rafından aldığını gizlemeyen, kendi ayakları üstünde dağ gibi duran kadınlara alışacaksınız!’’ dedi.Bu hafta Milletin Kürsüsü’nde tarihin her döneminde yükselen Türk kadının sesi olmak için söz Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Sayın Sema Kendirci Uğurman’ın oldu.