Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi yaptığı açıklamada, Değerli vatandaşlarım,Son günlerde ülkemizde kan döküleceğine, siyasal cinayetler işlenebileceğine dair endişeler dile getirilmektedir. Her şeyden önce Türkiye gibi bir ülkede bunların konuşuluyor olmasından ve üstelik bu endişelerin bazı siyasi parti liderleri tarafından da paylaşılıyor olmasından duyduğum utancı ve üzüntüyü ifade etmek isterim. 


Değerli vatandaşlarım,


Türkiye zor bir coğrafyada yer alıyor. Daha önce de defalarca ifade etmeye çalıştım. Bu ülkede siyaset yapanların sorumluluğu ağırdır. Konumu, kaynakları ve potansiyel gücü itibariyle dünya siyasetinde belirleyici bir rol üstlenebilecek Türkiye, dünya siyasetine yön verme hesabında olanlar için de büyük bir tehdittir. O nedenle bu ülkenin başından musibet eksik olmaz ve olmayacaktır. Bu ülkede siyaset yapanlar, bu gerçeğin bilinci ve gerektirdiği sorumlulukla hareket etmek zorundadır.Defalarca söyledik, söylemeye de devam ediyoruz. Böyle bir ülkede devlet aklıyla hüküm sürmesi gereken siyaseti bir kan davası haline getirmek, bölgemiz ve Türkiye üzerinde hesabı olanlara açık çek vermek demektir. Zaten ağır sorunlarla boğuşan ülkemizde, toplumsal çatışma, terör, cinayet gibi enstrümanlarla bizi güçten daha fazla düşürmelerine imkan sağlamak demektir.


Eğer bugün terör eylemlerinden ve siyasal cinayetlerden bahseder hale gelmiş isek, hem iktidarın hem muhalefetin şöyle kendine dönüp bir muhasebe yapması gerekir. Malum, mikrop bünyeyi en zayıf noktasından vurur. Bugün bizim en zayıf noktamız siyaset sisteminin ta kendisidir. Bizi vurmak isteyen buradan vuracaktır. Dar alanda kısa paslaşmalarla yürüttüğünüz ittifak oyunları ve mevcut ve daha başımıza gelebilecek bir yığın sorun ortada iken sadece koltuk hesabı ile oynadığınız evcilik oyunu bitti ise biraz ülkenin gerçeklerine dönün. Ve şunu aklınızdan çıkarmayın; siyaset sistemi kendine çeki düzen vermeden hiçbir sorun çözülemez.

Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi, Son dönemde bazı siyasi partiler, kurucu Genel Başkanımız Merhum Turgut ÖZAL’ın ismini ve resmini siyasi eylem ve söylemlerinde sıkça kullanır oldu. Türkiye’yi ve dünyayı okumaktan, politika üretmekten aciz bu kesimler, belli ki rahmetli ÖZAL’ın mirasına sığınarak kendilerine alan açmak istemektedirler. Lakin bu durum, ÖZAL’ın 40 sene önceki vizyonuna hala erişememiş olanların, ÖZAL isminden kendilerine itibar devşirme kaygısından başka bir şey değildir. 


Şunu kimse aklından çıkarmasın. Turgut ÖZAL’ ın tek mirasçısı, benim en büyük mirasım dediği Anavatan Partisi’dir. Dün Türkiye’ye yeni bir ufuk açan ve çok daha büyük işler yapma potansiyeline sahip olan Anavatan Partisi’ni ve Turgut ÖZAL ’ın siyaset felsefesini tarihe gömmek için her türlü kirli düşüncenin ve eylemin ortağı olanlar, bugün onun mirasçıları gibi ortada dolaşıyorlar.
Anavatan Partisi’ni yok etmek, bugünkü varlığını yok saymak ve mirasına çökmek adına her türlü kirli tezgahın içinde olan herkes şunu iyi bilsin ve iyi anlasın… 


Anavatan Partisi sadece bir siyasi parti değildir. Temeli Turgut ÖZAL tarafından atılmış ve Türkiye’yi ileri, modern ve dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasına sokma hedefine odaklanmış bir büyük dava hareketidir. ÖZAL ’ın mirası bir partiden çok bu davanın kendisidir. Turgut ÖZAL ismi, bu davayı idrak edememiş olanların, Türkiye’de istedikleri gibi at oynatmak isteyenlerin hiç de haz etmedikleri bu davanın yok edilmesine ortak olanların ağzında kirlenir.


Biz buna müsaade etmeyiz, etmeyeceğiz. Turgut ÖZAL ismi Anavatan Partisi ile özdeşleşmiş ve ikisi bir arada milletimizin gönlünde yer etmiştir. Biri diğerinden ayrı düşünülemez. Kutsalımız olan bu mirası, kimsenin siyasi emellerle kirletmesine, ikbal çabalarına vesile yapmasına izin vermeyiz, vermeyeceğiz.Anavatan Partisi herkese ve her şeye rağmen, kurucu iradenin çizdiği istikamet ve ilkelerle bugün dimdik ayaktadır. Birleştirici ve atılımcı ruhu, ÖZAL felsefesini iliklerinde hisseden genç ve dinamik kadrosu ile Türkiye için yeni bir şahlanışın da gerçek karargahıdır.Hiç kimse kendini darı ambarında görmesin..