Cumhuriyet Halk Partisi Bursa il örgütü, Kestel ilçesinin kırsal Soğuksu Mahallesi'ndeki 3.300 dönüm arazi üzerinde yeni bir organize sanayi bölgesi oluşturulması için girişimlerin sürdürülmesine tepki gösterdi. CHP Kestel İlçe Başkanı Hatice Doğan ile birlikte arazide basın açıklaması yapan CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, "Şeker fabrikalarını sattılar, gübre fabrikalarını sattılar. Yollar, hanlar, hamamlar, para edecek ne varsa satıldı. Şimdi ellerine sadece kupon araziler kaldı. Artık Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, emlakçı ofisidir.

Türkiye'nin neresinde arazi var, neresinde para edecek bir yer var? 1/25.000, 1/5.000 imar planı yapılıyor. Şimdi bu durumda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının lağvedilmesi lazım, zaten bir işe yaramıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin lağvedilmesi gerekiyor ki bir işe yaramadığı ortada. Yerel belediyeler de lağvedilsin. Çünkü her işi külliye yapıyor artık" şeklinde konuştu. Karaca, Türkiye'deki verimli tarım arazileri dururken Ukrayna'dan, Rusya'dan tahıl ve ayçiçeği ithal edilmesine de tepki göstererek, "Bizim kurtuluşumuz Ukrayna'dan, Rusya'dan gelecek tahıllarda ayçiçeği gemilerinde değil. Bizim geleceğimiz işte bu topraklar. Buraya gelip beton döküyorsunuz. Ukrayna'dan, Afrika'dan, Venezuela'dan tahıl ürünü almak zorunda kalıyoruz" dedi.

CHP Bursa Milletvekilleri Orhan Sarıbal ve Prof. Dr. Yüksel Özkan'ın da katıldığı basın açıklamasında 20 yıllık AKP iktidarının sonunun yaklaştığını vurgulayan Karaca'nın açıklamasından satır başları şöyle:

"Emin olun ki ister zamanında olsun, ister erken seçim olsun, sandık geldiği an artık yirmi yıllık karanlık bu ülkede son bulacak. AKP de tarihin karanlık sayfalardaki yerini alacak. Şu an Bursa'da bakın son bir ayda dördüncü açıklamamız. Buraya daha önce de gelmiştik. Hemen arkada bir mera var. Hazine arazisi, oraya da bir cezaevi yapmak istiyorlardı. AKP'nin meralara karşı hasmane tutumunu anlıyorum. Samanlı'da da 600 dönümlük Samanlı merası var. Orada 108 bin metrekaresine şu an beton dökülüyor. Lojistik merkezi yapacaklarmış. Oraya Şehir Hastanesi'nin yapılmasını mahkeme dur demişti. Orası taşkın alanı. Burada risk var. Bundan dolayı şehir hastanesinin yapımına izin verilmemişti ama lojistik merkezi yapılınca demek ki risk olmuyormuş. Şu an beton dökülüyor. AKP ülkede hayvancılığı bitirdiğine göre meraya ihtiyaç yok diyor. Bu anlamda onları anlıyoruz. İnsanlar ineklerini kesime gönderiyor. Süt 28 lira. Cumhurbaşkanı bugün yarın Ukrayna'ya gidecek. Ukrayna'dan iki tane tahıl yüklü gemi çıkarınca diplomasi zaferi ilan ediyorlar. Zafer naraları atıyorlar. İşte bakın topraklar burada. Bizim kurtuluşumuz Ukrayna'dan, Rusya'dan gelecek tahıllarda ayçiçeği gemilerinde değil. Bizim geleceğimiz işte bu topraklar. Buraya gelip beton döküyorsunuz."

KARACA: "BURSA'DAKİ OSB'LERİN DOLULUK ORANINA BAKIN"

"Şu anda Kestel Belediye Başkanı'nın başta karşı çıktığı Kestel'in beşinci OSB'sinin yapılmasının planlandığı arazideyiz. Bakın 4 tane OSB var Kestel'de. Bursa'da hali hazırda 18 tane çalışan OSB var. Şöyle bir dönüp bakın. OSB'lerin doluluk oranlarına bakın. Biri yüzde 55 ile çalışıyor, birisi bilmem kaçta çalışıyor. Bu ülke fabrika da lazım, sakın ha şunu da düşünmesinler, CHP karşı çıkıyor diyorlar ya, biz karşı çıkmıyoruz. Eğer fabrika yapılacaksa doğru yer burası değil. Doğru yer tespit edilecek. Bu fabrikalar mutlaka ülke için ihtiyaçsa kurulur, istihdam olur, ekonomiye değer kazandırılır. Biz bunlara karşı değiliz. Neye karşıyız? İşte buraya yapılmasına. Gidip daha uygun yerlere yapılması gerekiyor. Daha henüz Bursa'daki OSB'ler tam kapasiteye ulaşmamışken bir yenisine ne aynı ihtiyaç var? Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'na seslenmek istiyorum. Onlar da resmen arsa spekülatörlüğü yapıyor. Yani ticaret ve sanayi odası yönetimlerinin işi arsa emlak ofisi işletmek midir, arsa spekülatörlüğü müdür, yoksa gerçek anlamda sanayiciye yardımcı olmak, onlar yatırım yönlendirmek midir? Odaların görevi köylüden üç kuruşa aldıkları tarlaları gidip sanayicilere on katına, yirmi katına satmak mıdır?"

HATİCE DOĞAN: "KESTEL 5'NCİ OSB'Yİ TAŞIYAMAZ"

CHP Kestel İlçe Başkanı Hatice Doğan da açıklamasında Soğuksu'daki arazinin Bursa'nın İmar Anayasası sayılan Bursa Çevre Düzeni Planı'na tarım ve orman arazisi olarak işlendiğini hatırlattı. Kâğıt üzerinde tarım ve orman arazisi olan bu arazinin AKP ve MHP'nin başını çektiği Cumhur İttifakı tarafından yağmalanarak organize sanayi bölgesi oluşturulmaya çalışıldığını vurgulayan Doğan şunları söyledi:

"Burada bir senaryo var, değerli yol arkadaşlarım. Birinci sanayi bölgesi, Kestel'e kurulurken o zaman iktidarda olan partilere yerinin yanlış olduğu defalarca söylendi, itirazlar yapıldı. Bugün kentin içinde, bu yanlış bir projeydi, o gün biz bunu yine dillendirdik. Yine de yaptılar. Bugün de yapılmak istenen, kurulmak istenen organize sanayi ile ilgili biz bu duyumları aldığımız günden beri sahadayız, araştırıyoruz, inceliyoruz. En son belediye meclis toplantımız yapıldığında AKP'li belediye başkanı Önder Tanır'ı uyardık, dedi ki, 'Kestel'de dört tane organize sanayi var. Kestel beşincisini taşıyacak kapasitede değil.' Dört bir yanımızı sanayi sarmış. Biz sanayiye karşı değiliz. Ama bunlar hep tarım arazilerini seçiyorlar. Bu işleri yapmak için. O gün 5'nci OSB'ye karşı olduğunu söyleyen Önder Tanır'a buradan şöyle sesleniyorum. Önder başkan, hodri meydan! Biz buradayız. Biz karşı çıkıyoruz. Meydan okuyoruz. Ama senaryo değişti değerli basın mensupları. Ne oldu? Dediler ki birinci sanayi bölgesi Kestel'in içinde havayı kirletiyor, birinci sanayi OSB'yi buraya taşıyacağız. Allah'tan korkun! Bu alanı biz gezdik. Burada buğday yetişiyor. Ayçiçeği yetişiyor. Soğan tarlası karşımızda. Meyve ağaçları, üzüm bağları karşımızda. Bu alanlar neden yok ediliyor? Neden tahrip ediliyor?"

DOĞAN: "AKP'LİLER ŞOV YAPMAYI ÇOK SEVİYORLAR"

Doğan sözlerini şöyle tamamladı:

"AKP'liler şovu çok seviyorlar. Kestel Belediyesi biliyorsunuz bir TL'ye ekmek satıyor. Bir TL'ye ekmek satarken AKP'li belediye başkanı Önder Tanır çıktı buğday ekeceğim dedi. Tarlalarda popülist politikalar yaptı, görüntüler verdi. Sana sormazlar mı? Senin sanayi kuracağın yerde tarım arazisi var. Sen Türkiye'nin her yerinde tarım arazisi arıyorsun buğday ekeceğim diye. Yapma Önder başkan. Kestel Birinci Sanayi Bölgesi'nin bedelini hala çok ağır ödüyor. Geldiğimiz noktada biz bunu istemiyoruz, köylü de tarım yapmak istiyor. Siz bugüne kadar tarımı desteklemediniz. Kendi alanlarınızı ekmiyoruz. Kendi tarımımızı üretmiyoruz. Türkiye dışa bağımlı bir tarım politikası izliyor.. Geldiğimiz bu noktadan sonra biz şunu buradan söylüyoruz: Önder Tanır, 2 yıldır Kestel'de sanayi bacalarına filtre takacağız diye söz verdin, iki yıllık süre temmuzda bitti, halâ filtreler takılmadı. Biz size neden güvenelim?"