Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.
Birleşmiş Milletler genel kurulu görüşmelerine iştirak etmek üzere New York’a doğru yola çıkacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği genel kurul görüşmelerine 150’den fazla ülkenin devlet ve hükümet başkanı düzeyinde katılımı bekleniyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da ABD’de son derece yoğun bir temas ve toplantı trafiğimiz olacak. Bu yılki genel kurul görüşmeleri güvenin yeniden tesisi ve küresel dayanışmanın yeniden canlandırılması teması ile yapılıyor. Genel kurul görüşmelerinin ilk gününde 19 Eylül Salı günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda hitap edeceğim. Konuşmamda kalkınmadan insani yardımlara uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından küresel dayanışmanın yeniden tesisine kadar attığımız adımlara dikkat çekeceğim. Bu vesileyle uluslararası gündemdeki temel meselelere ilişkin görüşlerimizi paylaşacağız. Ayrıca mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız. Bir süredir her platformda dillendirdiğimiz ’Dünya 5’ten büyüktür’ tespitimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Son olarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Sayın Genel Sekreterin 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan yapıların bugünün dünyasını yansıtmadığı tespitine biz de katılıyoruz. Bunu görüşmemizde bizzat kendisine de ifade edeceğim” dedi.
Genel kurulda BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşıyla görüşmeler gerçekleştireceğini kaydeden Erdoğan, “Ziyaretimizde ABD’de yaşayan vatandaşlarımızla birlikte soydaş topluluklarla da bir araya geleceğiz. Ziyaretim çerçevesinde ayrıca düşünce kuruluşu temsilcileri ile de istişarelerimiz olacak. ABD iş dünyasının seçkin üyeleri ile görüşecek, Türkiye’deki yatırımlarını artırma noktasında atılabilecek adımları ele alacağız. Ülkemizin 14 Mayıs-28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içerisinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye’ye yönelik ilgisini artırdığını görüyoruz. Gerek kabinemize, gerek ekonomideki kurmay kadromuza gerekse kısa süre önce açıkladığımız orta vadeli programa uluslararası yatırımcılar büyük güven duyuyor. Sadece son 3 ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık bir artış oldu. Bugün itibarıyla Merkez Bankamızın toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Dünya bankasının geçen hafta yaptığı açıklama ülkemize duyulan güvenin bir başka örneğidir. İnşallah buna yakında yenileri eklenecektir. Türkiye’nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamlelerde takdirle karşılanıyor. Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedefimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmek için içerde ve dışarda her türlü çabayı gösteriyoruz, göstereceğiz. Küresel sistemde taşların yeniden oynadığı bu dönemi ülkemiz ve milletimiz adına fırsata çevirmekte kararlıyız” şeklinde konuştu.
Bu süreçte kavgadan, tartışmadan ve Bizans’ı çırak çıkaracak taht oyunlarından başlarını kaldıramayanları ise kendi hallerine bırakacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Varsın onlar didişmeye, birbirlerine laf yetiştirmeye devam etsinler. Varsın onlar koltuklarını korumak için daha düne kadar savundukları tüm ilkeleri ayaklar altına alsın. Biz bunları önemsemiyoruz. Sadece işimize bakıyoruz. Tüm vaktimizi ve enerjimizi milletimize hizmet için sarf ediyoruz. Bundan sonra aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz. Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi.
Basın mensuplarının Azerbaycan ve Ermenistan gerilimiyle ilgili ilettiği soruyu Erdoğan, “Putin, Aliyev ve Paşinyan ile görüşme talep ettik. ’Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte 4’lü olarak böyle bir toplantıyı yapalım. Adımı da ona göre atalım’ diye teklifte bulunduk. Henüz bize olumlu, olumsuz dönüş olmadı. Konuyla ilgili Sayın Aliyev ile de bunu görüşeceğiz, olgunlaştıracağız ve gelişmeleri yakından takip edeceğiz” diye cevapladı.
İsveç’in NATO üyeliği süreci ile ilgili soru üzerine, İsveç’te verilen sözlerin tutulmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konuda Batı ikide bir ’İsveç İsveç’ diyor. Biz de diyoruz ki bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra bizim kalkıp da yolda yürürken ’evet’ ya da ’hayır’ dememiz mümkün değil. Öncelikle İsveç üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım. İsveç ister anayasa ister yasa ne değişikliği yaparsa yapsın ama kalkıp da teröristleri İsveç polisi koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bunlar görevini yerine getirmiyor demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman benim parlamentom bu konuda nasıl bir tavır takınır bunu herkes takdir etsin. F-16’larla ilgili ne deniyor Temsilciler Meclisi karar vermeden bu olmaz. Orada Temsilciler Meclisi varsa burada da parlamento var. Parlamentomuzdan nasıl bir karar çıkar, o parlamentomuzun takdiridir” dedi.
Avrupa Parlamentosu’nun raporuyla ilgili yöneltilen soruya ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle cevap verdi:
“Benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız, Avrupa Birliği Türkiye’den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmemizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz.”