Yeşilçam’ın önemli ismi ve devlet sanatçısı Hülya Koçyiğit  "Korkmuyorum, Farkındayım" programı gerçekleşti. Koçyiğit, “Allah kimseyi evladıyla sınamasın. Büyük bir isyandı benim için. Allah’a isyan ettim. Allah beni affetsin. O dönemde, ‘neden evladıma, neden bana değil’ diye isyanlar ettim, 3 yıl sonra ben de kanser oldum” dedi.

1-7 Nisan Kanser Haftası sebebiyle "Korkmuyorum, Farkındayım" başlıklı konferans düzenlendi. Programa, Yeşilçam’ın önemli ismi ve devlet sanatçısı Hülya Koçyiğit konuk olarak iştirak etti. Kanseri tanımak, doğru tedavinin ve erken tanının önemlerinden konuşulan programda Hülya Koçyiğit, onkoloji öyküsünü ve bu yolculuktaki deneyimlerini paylaştı.

Hülya Koçyiğit’in tedavi sürecini anlattığı etkinliğinde Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Koray Topgül yaptı. Programda, Onkoloji Bölümü Prof. Dr. Mutlu Demiray ‘Kanser Tedavisi Kişiye Özel Olmalı’ isimli konuyu ele alırken, Prof. Dr. Celalettin Kocatürk ‘Akciğer Kanserinde Erken Teşhisin Önemi ve Cerrahi Tedavi’ konularında konuşma gerçekleştirdi.

“İsyanımın cezalandırıldığını düşünüyorum”

Kızının kansere yakalandığında korktuğunu belirten Koçyiğit, “Allah kimseyi evladıyla sınamasın. Büyük bir isyandı benim için. O dönemde, ‘neden evladıma, neden bana değil’ diye isyanlar ettim. 3 yıl sonra ben de kanser oldum. İsyanımın cezalandırıldığını düşünüyorum. Ama evladımın kanser olması benim için çok daha ağırdı. Kendi hastalığımı daha kolay kabullendim. Ama çok şükür ki başarılı tedavi gördü iyileşti” dedi.

Kayarken duvara çarptı, yapılan tetkikler sonrası kanser olduğu anlaşıldı

Hastalık dönemlerini anlatan Koçyiğit, “Kızım kanseri atlattıktan sonra bunu kutlamak için dağa çıktık. Çocuklar kızakla kayıyor. Ben de yaşımı başımı unutup yüzüstü kızakla baş aşağı inerken duvara çarptım. Tatilden döndüğümde ise ağrılarım devam etti. Röntgen çektirdik. Tomografi derken bir şüphe var ama çok da net bir şey söylenmiyor. Ardından kontroller devam etti. New York’ta seyahat yaparken doktora gittim. Doktor hemen ‘biyopsi yapalım’ dedi. Ciğerim söndü biyopside. Böyle ihtimali söylemişlerdi ama binde bir ihtimaldi. Biyopsi sonrası akciğer kanseri teşhisi koyuldu. Doktor ameliyatı şimdi yaparsam kemoterapiye gerek kalmayacak kanser bitmiş olacak dedi. Ben zaman istedim. Kolay bir karar değildi. Ameliyat fobim de var. Sonunda karar verdim, ameliyat oldum. Türkiye’ye döndüm. Doktorum Türkiye’ye döndüğümde neden orada ameliyat olma ihtiyacı duydunuz dedi. Bugün böyle bir şeyle karşılaşırsam kendimi hiç düşünmeden Türk hekimlerine teslim ederim” şeklinde konuştu.

“50 yaş üzerindekiler muhakkak tarama yaptırmalı”

Türkiye’de görülen kanser hastalıkları hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Topgül, “Türkiye’de erkek ve kadın cinsiyet bakımından hareket edersek erkeklerde en çok akciğer kanseri kadınlarda meme kanseri görülüyor. Erkeklerde ikinci olarak prostat ve mide kanseri olarak ilerliyor. Kadınlarda ise ikinci olarak tiroid kanseri sıklıkta, akciğer kanseri de onu takip ediyor. Kanser Farkındalık Haftası çerçevesinde özellikle en çok görülen kanserleri ‘nasıl tararız, nasıl yaparız’ anlatmak istedik. Bunların hepsi çok basit yöntemlerle Sağlık Bakanlığı’yla uygulanan programlarla hem meme kanseri hem rahim ağzı kanserleri, hem akciğer kanseri, kolon kanserleri çok gördüğümüz yeni kanserler. Bunların tarama programları var. Hastalarımız risk altındaki insanlarımız, bu testlerini yaptırabilirler. ” dedi.