CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:"Bur diyenımızın bir savaşlarından var, üstlenmiş olan dışiş tüm yok. Zirve Güvenlik Güvenlik Kurulu var. Milli Güvenlik Kurulu.“Tarafsız olması gereken ve içen olabilecek bir devlete şerefli kişileri ve ant ant kullanabilecekleri bir devleti ayaklar, yerel halklarınılar nasıl kullanırlar”“Devlet kaydı olmayan ve devlet aklı olmayana teslim edilen bir Türkiye var, zikzaklar çizen bir Türkiye var”“Demiştim ki: '4 kişilik bir ortalama elektrik tüketimi 230 kilovat, buraya zam yapmayın.' 150 kilovat/sa'ya kadar yüzde 50 zam'ta, diğerlerine yüzde 127 yaptı. Sonra 1 Şubat'ta ki bu da olmuyor, 210 kilovat kadar olana bir ayırtdı. Dün akşam şimdi 230 dese, Kılıçdaroğlu'nun oluyor, 220 dese 220 o oldu, en 240 yapayım de şundan kurtulayım diye...”
“Yüzde 11 mi büyümüş, öyle mi gazeteler gazeteler? Yüzde 11... Esnaf mı, yetiştirmek mi, bitirilecek mi? Beşli grubu kesinlikle, beşli grup”“Altı genel başkanlar toplumunun herhangi bir işlevi, Güç sistemlerini birleştirmiş olan üyelerin imzayı attık ve kabul eder. Bu Türkiye'nin satın alma işlemi bir kayıt olarak kayıttan, satın alma ücretinden satın alabilirsiniz”“Yarının Türkiye'si, güzel Türkiye, umut dolu bir Türkiye... Gerçek anlamda gelecekte gelecek, insanların yüzü gülecek. Demokrasi; ekmektir, saygınlıktır, itibartır”“Gazi Mustafa Kemal ne? 'Milletin istiklalini, milletin azim ve yetiştirmeliği kurtaracaktır.' Evet, demokrasiyi milletimizle beraber, Millet İttifakı olarak gideceğiz. Milletin azim ve projeliği bu gerçekleşecek gerçek anlamda demoyiyi yapacaktır”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu' TBMM CHP Grup Toplantısında şöyle bir konuşma yaptıKardeşler Cumhuriyet Halk Partililer 84 milyonu kucaklıyor. Hedefimiz o; yetiştirmek, yaşam kültürüne, inancına, olgunlaşmaktan hoşlanmak 84 milyonu kucaklamak ve kucaklıyoruz. Bize umut verenlere da saygılar. Zaman zaman ifade ederim, puanın çok iyi, gözden geçirmeye yönelik var. Bizim tarzımızı sade bir yurttaş. Dolayısıyla biz her türlü eleştiriye yönelik demokrasinin gerekliliği açık bir partiyiz, bunu genel olarak genel genel düzey de ifade edebiliyoruz. Çünkü biz demokrasiyi istiyoruz; sevgiyi, barışı, huzur istiyoruz. Kutuplaşmayı değil, kucaklaşmayı istiyoruz. Kadınıyla hayattayle, yaşlarıyla birlikte genciyle bir huzur içinde yaşamayı istiyoruz. En büyük arzumuz bu. Bu arzuyu planlamak için paketlemek için. Bozmak isteyenler olabilir ama oyunbozanlara asla izin vermememiz lazım. Tarihin bize yüklediği bir görev var; bu işletmede, mutfağınızda yerine getirmemiz lazım. Rüya hep beraber bu görevde birlikte gideceğiz.
Kısa bir soru sorarak sözlerme başlayayım: Devlet nasıl çalışmalı? Devlet dediğiniz bir organ var. Bir tüzel kişiliktir. Devletinda, bizim devletimizin parolada acıları vardır, kan vardır, geceler vardır, dramlar vardır, kahramanlıklar vardır, şehitler vardır, gaziler vardır. Ve sonunda biz devletimizi kurduk. Devlet nasıl çalışmalı, üzerinde durmamız gerekiyor biraz. yaşam kollarınızda kol saatlerinizsiniz. büyük bir ekrandır, akrep ve yelkovandır. Zaman zaman bakarsınız, saatiniz kaç diye. Ama o madenin arkasından, yanında fazladan olanlar vardır. Her çark şekliyle döner. Ne kadar sürersa, saat bize kadar o kadar doğrudur. Devletin işi da böyledir; görünen bir yüzler vardır, Cumhurbaşkanları vardır, bakanları vardır, efendim sivil meslekler vardır. Eğer bunlar bir saat gibi gideceklersa o zaman o Türkiye'nin bütün dertleri var, o ormanlarlık yok, o gelecek bir gelecek umutlarımız var. Böyle bakmamız gerekiyor.
Örnek vereyim size: Örneğin Belçika'da aylarca hükümet kurulamadı. Seçim yapıldı, aylar geçti, bir türlü hükümet kurulmuyor. Ama bir Allah'ın kulu da "eyvah mahvolduk, devlet bitti" falan demedi. Devlet bütün az önce boyutu ifade eder saatin çarkları gibi zaten. Vatandaş zaten gidiyordu, derdini çözüyordum. Almanya'da, için uzun uzun, 4 ay 5 ay beklediler. Ama Alman ya da bir ' Alman yann bir gazeteci "Mahkeme öldü, işte paranın değeri düştü, ithalat-ihracat" diye bir şey söylemedi. Her şey plandan görünüşte. Zira devlet bir kuralı var, yasaları var ve onun alanla düzenlenmiştir. Herkesle ilgili göreve giderken, hiçbir sorun olmaz. Böyle bakmamız lazım. Yapılacak bir yapı da böyle bir yapı olmak zorundadır. A gelir gelir, B gelir, C gelir; Vatandaş hangi partiyi iktidara taşımaksa gelir ama devlet çarklarıyla oynamaz, sağlıklı yapısıyla oynamaz, mekanizmaya çomak sokmaz. O zaman futbolunun karşısında olur.
Bu uğurda yaptım? değerli arkadaşlar; malum hemen yanımızda, Karadeniz'in biraz yukarısında, Rusya ile Ukrayna arasındaki ilişki, savaş veya çatışma... Bu olayla Denizli'deydim. Denizli'de sivil toplum toplumla, öncüleriyle bir aradaydık. Toplantıya girmeden önce Grup Başkanvekilimiz Sayın Engin Altay'ı tercih ediyoruz. "Önem bir milletimiz bir olay var. O gün de Türkiye Millet Meclisi'nin acilen buluşması için yapılacak. Sayın Akşen'i ve benzer şekilde servistener Sayın Kara'nu, Davutoğlu'nu, Sayın Babacan'ı, Gültekin Bey'i sonra onlara da aynı şekilde ifade ettim. Meclis' açık olması gerekir, kritik bir süreçn geçiyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, yani milli iradenin tecelligahı olan bu görevde bulunanların bilgi sahibi olması gerekir. Her birimiz bizlerleyiz, darı vekilimiz, milletin oyumuz. Burnumuzun sistemini bir olay varsa, o olay konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bilgilendirilmesini sağlamalıyız. Artı üzerine düşen bir görev varsa, o görevi de yerine getirmesi lazım.değerli arkadaşlar; olay 24 Şubat geldi. Aynı gün Sayın Erdoğan Güvenlik Zirvesini topladı. Kamuoyuna güvenlik açıklaması yapıldı, 'Erdoğan Zirvesini topluyor' diye. Güvenlik Zirvesi'ni topladı. Kimseye değinmedi ama merak ettim, Güvenlik Zirvesi hangi yasaya dayanacak? Güvenlik Zirvesi'nin bir bakış açısı var mı? hakkaniyet adaletse, adaletin temel de hukuktur. Güvenlik Zirvesi diye bir hiç uygulanamaz. Zirveyi top olabilir ama Güvenlik Zirvesi farklı bir şey. Kimler katıldı Güvenlik Zirvesi'ne ona baktım. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Milli Savunma Bakanı, Bakanı, AK Parti Genel Başkanvekili, AK Parti Grup Başkanı, AK Parti Sözcüsü; Ondan sonra Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı, İletişim Başkanı ve Genelkurmay Başkanı. Şimdi siz bir zirve topluyorsunuz, ben yazılarım: Eğer başarılı bir şekilde bir zirveyse, eğitim var: Milli Güvenlik Kurulu. Bunun için gerekli mi? Evet, yapılması gerekir. Bir paralel yapıyı inşa etmek, bir paralel yapıyı inşaa etmekle ilgili bir proje inşa edilecek.
Dışişleri Bakanı Kazakistan'da katılmamış. 1,5 saat zirvede, Rusya-Ukrayna Görüşü tartışılıyor; ya Allah'ın yardımcılığı için bakanlığı'ndan kimse yok. Böyle bir böyle bir devlet yönetimini, 27,5 yılını devlete veren, devlette çalışan, alnın akıyla emekli olan bir kişi olarak: Böyle bir tabloyu hiç Görüş. Dış politika görüşülüyor; Rusya var, Ukrayna var, komşularımız var, Karadeniz var, Montrölerimiz var; Dışişleri Bakanımız Kazakistan'da, ya Allah'ınız için kardeşim ya, bu işlerde gövdetmüşmüş dış bakanlığı'nda çok vardır, bürokratlar vardır; davetiye, gelirler. Bir kişiye bile davet etmiyorlar. Güvenlik Zirvesi partisinin olup olmadığı, Güvenlik Zirvesi Türkiye'nin geleceği mi? Bütün adamlarımla, dikkatim, özelikle oy veren AK Parti'ye Tasarımcı oy veren işletmelere sesleniyorum: Hükümetler geçicidir; bugün vardır, yarın yoktur. hükümet yetkiyi kimden alır? Vatandaştan alır, gelir devleti yönetir ama devlet bakidir. Siz devlet kurumlarını partileştiremezsiniz.
değerli arkadaşlar; aynı gün parti yapabilir. "Devlet'i hakimdir. Kardeşim sen devlet yanlış mı? Sen AK Parti'nin tanımlamasının. AK Parti'yi çıkarsın, ama kalkıyorsun diye düşünüyorsun. Devlet bakanlığı'ndan bir sözcü ticaret adına eyvallah derim, devlet adına konuşuyordur. Genelkurmay'dan birisine, eyvallah; şimdi konuşamıyorlar, Milli Savunma Bakanlığı'na Bağlı… Milli Savunma Bakanlığı'ndan birisine çıkarmak hadi savunma, eyvallah dersin. Dışişleri Bakanlığı'ndan birisine çıkarmak, eyvallah dersinden. cumhurbaşkanlığından çıkartan, eyvallah dersin. Ak Parti' nin parti yerleştirme da bu karşılaştırma durumu nasıl muhafaza ya? Ben şehir bu durumdayken büyük bir dünyadan ifade edeyim. Arkasından Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde toplantı oldu. Eğer siz olsaydınız, eğer siz Millet Meclisi'ne saygı duyarsanız, bu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bakıyorsanız, bu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne saygı duyarsanız, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bakarsınız. Bilgi iletişimidi arkadaşlar. Devlet bu kadar çürüdüğü, bu kadar ayaklar tarafından anlatıldığı, ilk kez olduğu kadar itibarsızlaştırıldığı zamandı. Rezalet bir durum, rezalet bir durum. nde toplantı oldu. Eğer siz olsaydınız, eğer siz Millet Meclisi'ne saygı duyarsanız, bu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bakıyorsanız, bu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne saygı duyarsanız, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bakarsınız. Bilgi iletişimidi arkadaşlar. Devlet bu kadar çürüdüğü, bu kadar ayaklar tarafından anlatıldığı, ilk kez olduğu kadar itibarsızlaştırıldığı zamandı. Rezalet bir durum, rezalet bir durum. nde toplantı oldu. Eğer siz olsaydınız, eğer siz Millet Meclisi'ne saygı duyarsanız, bu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bakıyorsanız, bu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne saygı duyarsanız, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bakarsınız. Bilgi iletişimidi arkadaşlar. Devlet bu kadar çürüdüğü, bu kadar ayaklar tarafından anlatıldığı, ilk kez olduğu kadar itibarsızlaştırıldığı zamandı. Rezalet bir durum, rezalet bir durum. Bilgi iletişimidi arkadaşlar. Devlet bu kadar çürüdüğü, bu kadar ayaklar tarafından anlatıldığı, ilk kez olduğu kadar itibarsızlaştırıldığı zamandı. Rezalet bir durum, rezalet bir durum. Bilgi iletişimidi arkadaşlar. Devlet bu kadar çürüdüğü, bu kadar ayaklar tarafından anlatıldığı, ilk kez olduğu kadar itibarsızlaştırıldığı zamandı. Rezalet bir durum, rezalet bir durum.
nasıl olur? Ya milli iradeye saygı duymazlar. Hadi yaptın bir Güvenlik Zirvesi, ya insan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne duyarsız. Hadi dünyaya saygı duymayan, kendi topraklarına saygı duy kardeşim, Cumhur İttifakı'nın dünyaya saygı duymuş kardeşim. Nasıl oluyor da bu kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi devre dışı bırakılıyor? Arkasından yürütme organı yok. Ak Parti'nin -hani var ya bir matematik dâhisi- Akbaşoğlu bir açıklama yapıyor. Ben böyle bir tablonun Türkiye kaldırılamaz bir tablo olduğunu düşünen birisiyim. Devlet ayaklar, alınamaz. Devletin bir saygınlığı vardır, bir kurumsal yapısı vardır. Çok mu zor, Milli Savunma Bakanı'nı görevlendirmek veya hiç yapamıyorsanız dışişleri Bakanlığı'ndan bari birisin, bilgi versin. Çürüyen bir devlet yapısıyla karşı karşıyayız. bir hizmetin teslimatının ve genel kurumlarını bir kişi olarak ikidağına teslim olan, gelinen tablolarıdır. Bu çok ağır bir tablodur, ağır bir tablodur. Rezalet ona alana giriyorsa, siyaset eğitimi bu ders başı dik gezemez arkadaşlar. Burnumuzun silahı savaş var, en çok yazılardan birisiyiz. Güvenlik Zirvesi diye bir dönem oynayacaksın, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni devre dışı kalacaksın, dış görünüşünle kalacaksın; yapılacak bölümün açıklamasını yapacaktır. neden devlet kurumu? Erdoğan malum cumadan sonra mezun olacaklar, gazeteciler Rusya-Ukray'ın gelişmelerini. Verdiği sözcümüzün gözden geçirmesini çok açık ve net."
Parti sözcüleri yapacaklarını yapar, kimse bir şey demez ona. Ne? "Devlet adına açıklama yaptı" diyor. Akıl alacak bir şey değerli taşlar. O zirvede planlamak için, o zirvede akıl yürütme için ve o zirvede bütün olaylar net tartışılmadığı, bir kişilik kitle gösterilerle bir tablodan çıkmak için zikzaklar işlemeye, zikzaklar için hazırlanmak için.
Açıklama Erdoğan: "Rusya'nın Ukrayna'ya nakliyesini askeri harekatı kabul edilemeyen ve uluslararası gidişimizi belirtiyorum. doğru mu? Evet, geçerli. Bakın doğruya doğru söylüyorum. Mademki darbesine vurulan bir çocuk müzesi'nde gidiyor, çekimser davranıyorsun. Niçin? Dün'in hemen hemen, bir gün sonra tamni değil. Ama Milli Güvenlik Kurulu toplasaydın, böyle zikzaklar çizmezdin. Çünkü Milli Güvenlik Kurulu'nun kullandığı oradaysa, bölgede alışveriş noktasından sorumlu olan bütün açıklayıcı etkinliklerden; Milli Savunma Bakanı, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yönetim ekranı… Partililerin devletlerinin hangi sırrını anlatacaksınız? Ak Parti'nin grup başkanı içinde, diğer partilerin hiçbirisi yok. Niye yok mu? Bu mesele Türkiye'nin meselesi değil mi, bizim orta mesele mi? Bu meselenin A partisi, B bölümü var mı? Neden toplumu ayrıştırıyorsunuz, neden bölüyorsunsun, neden savaşıyorsunuz? Bu hakkımızda sahibimiz var. Milli Güvenlik Kurulu, bir Anayasal kurumdur arkadaşlar; Anayasa'nın 118'inci tasarımı. Böylesine olağanüstü bir olaylamızda, devlet toplaması gereken ilk kurum Milli Güvenlik Kurulu'dur. bizim ortak meselemiz mi? Bu meselenin A partisi, B bölümü var mı? Neden toplumu ayrıştırıyorsunuz, neden bölüyorsunsun, neden savaşıyorsunuz? Bu hakkımızda sahibimiz var. Milli Güvenlik Kurulu, bir Anayasal kurumdur arkadaşlar; Anayasa'nın 118'inci tasarımı. Böylesine olağanüstü bir olaylamızda, devlet toplaması gereken ilk kurum Milli Güvenlik Kurulu'dur. bizim ortak meselemiz mi? Bu meselenin A partisi, B bölümü var mı? Neden toplumu ayrıştırıyorsunuz, neden bölüyorsunsun, neden savaşıyorsunuz? Bu hakkımızda sahibimiz var. Milli Güvenlik Kurulu, bir Anayasal kurumdur arkadaşlar; Anayasa'nın 118'inci tasarımı. Böylesine olağanüstü bir olaylamızda, devlet toplaması gereken ilk kurum Milli Güvenlik Kurulu'dur.
Milli ne demek, onu dalarının gen genel ölçü içinde: ülkenin anayasal düzeninin, milli tehliken, siyasilerin, darı çapında sosyal, sınırlı ve ekonomik dahil bütün hedef ve ahdi kuşlarının her türlü olası ve iç savaşın karşı savunmasını ifade eder. Bu çatışmayı öngörüyor mu? evet. Bunun için gerekli mi, Milli Güvenlik Kurulu'nun? Toplanması lazım. Milli Güvenlik toplansaydı, oradaki bürokratlar ve siyasiler bütün gerçekleri kurulabilir mi? Öğrenebilirlerdi. Nasıl konuşmaları konusunda bir dünya sahibi olan? Olabilirlerdi. Sengen partisini çağırmış olan, grup başkanını vekili Binali'nin unvanı- onu çağırdığınız; ne kadar kötü yaramaz adam var, çağırmış, devlet kurmaylarını da topladınız mı? Ondan sonra Milli Güvenlik Zirvesi diyorsun. Ne güvenlik zirvesi ya, ne güvenlik zirvesi?
Devletten acizler güvenliklerinin tepeleri mi toplar? Devlet hakkında, hakkında bilgi sahibi olmak, Milli kurulu'nu, ne durumda olduğu konusunda üst düzey güvenlikler. geceleri bütün bilgileri gelir sana gizli bilgileri verir. Partilerin gözlerinden ne anlatacaklar adamlar mı? Devlet geleneği olmayan ve devlet aklı olmayana teslim edilen bir Türkiye çizen bir Türkiye var.
Diğer sana girmiyorum. Evet, kurtulmamız lazım. Evet, bu içine bodoslama girmemize gerek yok. Ağzımızdan çıkan sözü dış politikada ölçerek, tartarak konuşmamız lazım. İç politika gibi değildir ama bunlar dış politikayı da iç politika malzemesi arz edecekler. Aslansın, kaplansın... Hadi buyur bakayım aslansın, kaplansın. Büyük büyük laflar, gidiyorsun orada "çekimser oy kullanılıyor" diyorsun. Niye? Rusya'yı kızdırmayalım diye. Ürünleri yönetemiyorlar, indirimli Türkçesi. Yazıktır, unutur. Yüz yıllık bir devlet kaydımızı çürüttüler, mahvettiler. Ama hiç kimsenin şansına kapılmasın, hiç kimse, bu manzaranın ferasetine güveniyorum, olağanüstü insanlarımız var, eğriyi doğruyu kesinlikle biliyor. Çünkü bu milletin geçmişiz, vicdan azabında tartılabiliyorsa, o zaman hiç sorunumuz yok. Gelecek sandıkları ve biz bunu tartacağız.
Geçen grup toplantısında Artvin ve Rize'deki çaydan söz etmiştim. Sonra söyleyin ki: "Efendim sadece Artvin ve Rize'de değil, Trabzon'da, Giresun'da ve Ordu'da da çay üretimi var." Oradaki üretimde de sınıfta: Diğer illerde yaşanan, yani Rize'de ve Artvin'de yaşanan sorunlar içinde de var, onu da çok iyi biliyorum. Gübrenin ne kadar pahalı olduğunu, onu da dersim. Hiç meraklanmayın; siz bütün sorunlarınızı çözeceğiz talibiz ve çözeceğiz. Hiç endişe duymadım.
Devleti yönetemiyorlar, evet devleti yönetemiyorlar. Karar nasıl karar alacaklarını da bilmiyorlar. Devletnı sıfırladılar, bürokraside liyakati bitirdiler çünkü. Elektriiğe zam geldi değil mi? Yüzde 127. Zam öncesi şu açıklamayı gelecek; Erdoğan'ın zammı ve açıklamasını yaptı: "Yılbaşından itibaren, elektrikte fiyattan mümkün olabilecek en alt düzeyde yapıldı." En alt listede: 127 zam en alt seviyede yapıldı. "Devlet bu baş fedakarlığı ilerliyor. Yanımızdaki Avrupa yolundaki iyi olmak isteyen herkes bu kesin olacaktır." Dünyada bizim dışımızda elektriğe yüzde 127 zam yapan her şey hakkında. Sanıyorlar ki, bu darı bilmiyorlar. Elinde bulunan cep telefonu var kardeşim, o cep telefonuyla sen Güney Amerika' da ne zamanlarında olduğunu öğreniyorsun. Hala geride kalanlar. yönetebiliyor musunuz ne kadar geriye kalanlar? Ya ülke Orta Çağ'ı geçti, dünya Orta Çağ'ı geçti kardeşim, 21'inci Yüzyıl'dayız artık. Zam için tekrar toplandılar, Erdoğan Yüzünü geri aldı ve dedi ki: "Tarifeleri indireceğiz.de 18 olan KDV'yi yüzde 8'e indireceğiz." Yani yüzde 127 zam yaptı, onu yüzde 100'e indirdiler. Aşağıdaki kimlikleri ifade edeceksiniz. Ya yüzde 100 zam, ya yüzde 100 zam... Ama bir şeyden önce yapılacaktı. Demiştim ki: "4 kişilik bir teknoloji ortalama elektrik tüketimi 230 kilovat saattir, buraya zam yapmayın." Yani bu insanlar düşük gelirli insanlar, zam yapmayın. 150 kilovat/saate kadar yüzde 50 zam yaptı. Diğerlerine göre 127 1 Ocak'ta yaptı. Sonra 1 Şubat'ta ki bu da olmuyor, 210 kilovat kadar olana bir ayırtdı. Dün akşam şimdi 230 dese, Kılıçdaroğlu'nun ifadesi oluyor; 220 dese ya 220 o yaptırdı olmuyor; en müsait 240 Yapayım de şundan kurtulayım diye...
Evet zam yaptı, 240 kilovat/saate kadar olanlarda kolaylıklar sağladı. Bizim sosyal ulaşımımızı kabul etti. Bu ne demek? Bizi ondan daha iyi tanıyoruz, biz ondan daha iyi tanıyoruz, devletten ondan daha iyi.
Bilmiyorlar, devleti yönetemiyorlar, yönetme güçleri yok, yönetme güçleri yok. Kardeşim ben sana için kadar zama için saate yapma derken, sana için kadar 230 kilovat için; sen pirim yapacaksın, onun için olacak ve bütün dünya duysun diye, elektrik faturalarını ödemeyenlerin hesabı için "elektrik faturamı ödemeyeceğim" dedim. Bunu da ifade ettim.
KDV'yi sıfırla dedik, yüzde 8'e indirdi. KDV'yi sıfırla kardeşim. En iyi yaza kadar sıfırla. Haziran ayına kadar sıfırla KDV'yi. Yani o zammı kimseyi bir parça daha indir, zammı bir parça daha indir. Eğer bunu bir protestomu bitireceğim, onu da bilmesini isterim.
Durumu yönetemiyorlar, evet. Dolar yükseldi, Türk lirası eridi, Kur Korumalı Mevdu Sistemiatlar getirdiler. Vatandaşa söyle ki: Beyler, şirket; dolarınız mı var, avronuz mu var? Türk lirasına, bankaya yatırın. bir; çevirmelerse garantileri. Yeter mi? hayır. Artı vergiden de muaf tutacağız sizi. Çocuk mamasına vergi var, otobüse, ekmek dol vergi var; milyarlarca dolarını çevirip Türk lirasına bankaya yatırıyorsa, bir; kurdan hiç sevme. iki; Sayısal milyonlar 5 kuruş vergi ödemiyor. Bu mudur adalet, bu mudur ülke yönetimi? Vergi ödemiyorum diyor, peki kurdan yükselişi nasıl ödüyor? 11'den yatırdı, kur 13 oldu; aradaki farktan mı? Hem vergilemiyorsun, hem diyorsun aradaki farkı ben ödeyeceğim. İşte o fakir fukara vergi ödüyor ya, Bunlardan vergilerinden üst gelirinden transfer yapacak ve gelir canını bozacak. Yüzde 11 mi büyümüşüz, öyle mi gazeteler gazeteler? Yüzde 11... Esnaf mı arkadaşlar? Çiftçi mi temizlenecek? Beşli grubu kesinlikle, beşli grup.
Bankada dolarları, avroları olanlar, bağışları götürülenler; bir şey değil, üç değil, beş iyi şeyler. Onlarca milyonlarca fakirleşti, milyonlarca fakirleşti. Bakın rakamları ver bu kur koruma sistemle ilgili olarak arkadaşlar: Dolar ilkeyim olarak bununda 23 Mart'ta ödenecekti. 31 Aralık'ta bunu başlattılar, o zaman dolar 11 lira 80 kuruştu. 14 lira alacak kur farkı, kur farkı 10 milyar lira gibi, 10 milyar lira. Bir de vergiden muaf ışıklar. İkisini içindeyken 23 milyar liraya devlete mal oluyor. Bir insan dolar maaşı diye 23 milyar lira veriyor; yani 23 katrilyon değil mi eski parayla? 23 katrilyon lira para veriyorlar. Kimsenin şansına kapılma hakkı yok, lüksü de yok, hep beraber onları düzelteceğiz. Bunları anlatıyorum sebebi şu: Yönetemiyorlar. Sandık gelecek ve Türkiye'yi gelecek, yönetecek bir iktidar bütün bu sorunlar süre içinde çözülecek, bütün milleti kucaklayacak. Bundan emin olmamızı isterim.
Efendim tarihin bize yüklediği bir sorumluluk var. Eğer Türkiye böyle büyük büyük açmazlarla karşıdansa, bu ülkenin bakanlarına bir görev var. Türkiye'nin gidişinden gidişinden gidenleri, bir araya gelmeliler, konuşmalılar. Onlar kurumlarını devre dışı bırakırken, devleti adeta kendi partilerinin canlı hale getirmek, bizler demokrasiyi savunmalıyız, insan yetiştirmek, bizler tüketmeliyiz. Vatandaşın ekmeğini, aşını, işlerini yapmalıyız. Demokrasiyi getirmeliyiz. Güzel bir sistem getirmeliyiz. Huzuru tesisi, yeniden uyumaya bu kadar özen göstermeliyiz. Bu tarihin ana sistem profilinin önemi olarak 6 siyasi parti bir araya gelmeniz. Önce genel başkanlarımız uzunlar, hukuk sisteminin nasıl olması gerektiğidir konuşmalar. Önce Ahlatlıbelde bir araya gelme, sonra genel başkanların genel seçimleri, Güçlendirmiş Parmenter sistemle ilgili neleriın işaretlerini imzayı kabul edebilir. Bu Türkiye'nin satın alma işlemi bir kayıt olarak kayıttan, satın alma yolundan.
Hukuktan yoksun bırakılamaz. Hukuk olmadığı için adaleti getiremezsiniz. Hukuktan yoksun kanayanları durdurun. Hukuk olmaması. Aslında ilk adımın hukuk olması, çok değerlidir ve çok değerlidir. Efendim sizden mi gitmek istiyorsunuz? hayır kesinlikle. Neydi? Yarının Türkiye'siydi adı. Geriye, Yarının Türkiye'si, Türkiye, umut dolu bir Türkiye... Gençlerimizin gelecekleri güzel değil, bizim yüksekliklerimiz arasında genişsını bol bir değil çalışmaydı bu çalışma. O yüksek kaliteli genç işletmelerde seslenmek isterim: Halkın iktidarında yapacaksınız, Milletin İttifakı deneyecek, siz de göreceksiniz. Bu cumhuriyeti demokrasiyi yapacaksın, sevgiyi göreceksin, öfkesini göstereceksin. Rahatlıkla bizi eleştirirken kapınızı köründe polisten basmayacak, kapınızı kırmayacak; bunu da göreceksin.
Yarının Türkiye'sinde ne istiyoruz? Neyi istiyoruz?
Bir: Kolay gelsin. Partili Cumhuriyet olur mu? Anayasa'da yemin içiyorsun, "namusum ve şerefim üzerine ant içeceğim, öğreteceğim." Sonrası sırtınısun, namustan şereften vazgeçiyorsun, gidiyor bir partiye genel başkanların. Olmaz, yanlıştır. Sonra ne oluyor? Güvenlik Zirvesini topluyorsun, Milli Güvenlik Kurulu'nu toplayamıyorsun. Devleti partileştiriyorsun. Devlet bakidir, partilerin tamamıdır. Hükümetler geçicidir ama devlet dediğiniz kurum bakidir, güvenilir baki olması gerekiyor, artık kalması gerekiyor. "Cumhurbaşkanı milleti sizi rahatlatsın" dedik. Cumhurbaşkanı partiyi temsil etmez, 84 milyonu temsil etmez. Yanlış mı söylüyoruz? Hayır, bu anlattıklarımı gözden geçirerek Cumhuriyet Halk Partileri'ne oy vermemiş bütün arkadaşlarımıza seslenerek: Elinizi kendinize yaratır, yaramız için yanlışsa, Allah için "burası yanlıştır". Doğruysa, o zaman doğru yolda hep beraber yürüyeceğiz. Bu içeceği çıkarı odur, beraber yürüyeceğiz.
Devletlerin üstleri olmalı, evet tercihleri üstü olmalı. Ya devlet başkanının olmalı. Partiler arasında kavga edebilir, çekemeyebilirler, tartışabilirler, farklı görüşlere sahip olabilirler. Ama ülkesinin çıkarı söz konusu edilir, meclis bütün parti liderlerini davet, "beyler bu sorunları çözelim" der. Böyle bir sigorta yok şu anda. Söylediğimiz yanlış mı? Hayır, doğru. O zaman doğruya destek verin. Cumhurbaşkanı dediğimiz kişi tartışmaların içinde olmaz, olamaz. Cumhurbaşkanı zaman 84 milyon tahmin ediyor, "bakalım bu Cumhurbaşkanı ne diyor?" diye. Dikkatli insanlara, sağduyu veren insanlara, güven vereceklerle, yarışmacı olur ve zeminini hazırlar Cumhurbaşkanlığı dediğimiz; olması lazım. Yüzde 10 barajı kalksın diyoruz, yüzde 3 olsun. Onun üzerinde mutabakata varmak. Yüzde 10 barajını kim getirdi? Darbeciler getirdi. Hem "darbeye karşıyım" diyeceksin, hem darbecilerin kanuna "evet" diyeceksin. Bu nasıl karşılanır? Biz karşıyız, darbeye de darbecilere de karşıyız. Kim yapsın, darbeye de darbecilere de karşıyız. Yüzde 10'u kaldıracağız. Milli iradenin Meclis'e ait olması gerekir. Yüzde 9 oy alıyor, Meclis'e geçmiyor. Ya bizim oy vermiş kardeşim. bizim milli irade değil mi? milli irade. Milli irade burada tecelli mi? Ediyor. O zaman yüzde 3 oy alan partinin temsilcisi olmalı; burada konuşabilmeli, kürsüye çıkmalı, derdini anlatabilmeli. Belki o doğru söylüyor, belki o yetiştirecek bilgiyi anlatacak. 3 maşallah. Onun üzerinde mutabakata varmak. Yüzde 10 barajını kim getirdi? Darbeciler getirdi. Hem "darbeye karşıyım" diyeceksin, hem darbecilerin kanuna "evet" diyeceksin. Bu nasıl karşılanır? Biz karşıyız, darbeye de darbecilere de karşıyız. Kim yapsın, darbeye de darbecilere de karşıyız. Yüzde 10'u kaldıracağız. Milli iradenin Meclis'e ait olması gerekir. Yüzde 9 oy alıyor, Meclis'e geçmiyor. Ya bizim oy vermiş kardeşim. bizim milli irade değil mi? milli irade. Milli irade burada tecelli mi? Ediyor. O zaman yüzde 3 oy alan partinin temsilcisi olmalı; burada konuşabilmeli, kürsüye çıkmalı, derdini anlatabilmeli. Belki o doğru söylüyor, belki o yetiştirecek bilgiyi anlatacak. 3 maşallah. Onun üzerinde mutabakata varmak. Yüzde 10 barajını kim getirdi? Darbeciler getirdi. Hem "darbeye karşıyım" diyeceksin, hem darbecilerin kanuna "evet" diyeceksin. Bu nasıl karşılanır? Biz karşıyız, darbeye de darbecilere de karşıyız. Kim yapsın, darbeye de darbecilere de karşıyız. Yüzde 10'u kaldıracağız. Milli iradenin Meclis'e ait olması gerekir. Yüzde 9 oy alıyor, Meclis'e geçmiyor. Ya bizim oy vermiş kardeşim. bizim milli irade değil mi? milli irade. Milli irade burada tecelli mi? Ediyor. O zaman yüzde 3 oy alan partinin temsilcisi olmalı; burada konuşabilmeli, kürsüye çıkmalı, derdini anlatabilmeli. Belki o doğru söylüyor, belki o yetiştirecek bilgiyi anlatacak. Yüzde 10 barajını kim getirdi? Darbeciler getirdi. Hem "darbeye karşıyım" diyeceksin, hem darbecilerin kanuna "evet" diyeceksin. Bu nasıl karşılanır? Biz karşıyız, darbeye de darbecilere de karşıyız. Kim yapsın, darbeye de darbecilere de karşıyız. Yüzde 10'u kaldıracağız. Milli iradenin Meclis'e ait olması gerekir. Yüzde 9 oy alıyor, Meclis'e geçmiyor. Ya bizim oy vermiş kardeşim. bizim milli irade değil mi? milli irade. Milli irade burada tecelli mi? Ediyor. O zaman yüzde 3 oy alan partinin temsilcisi olmalı; burada konuşabilmeli, kürsüye çıkmalı, derdini anlatabilmeli. Belki o doğru söylüyor, belki o yetiştirecek bilgiyi anlatacak. Yüzde 10 barajını kim getirdi? Darbeciler getirdi. Hem "darbeye karşıyım" diyeceksin, hem darbecilerin kanuna "evet" diyeceksin. Bu nasıl karşılanır? Biz karşıyız, darbeye de darbecilere de karşıyız. Kim yapsın, darbeye de darbecilere de karşıyız. Yüzde 10'u kaldıracağız. Milli iradenin Meclis'e ait olması gerekir. Yüzde 9 oy alıyor, Meclis'e geçmiyor. Ya bizim oy vermiş kardeşim. bizim milli irade değil mi? milli irade. Milli irade burada tecelli mi? Ediyor. O zaman yüzde 3 oy alan partinin temsilcisi olmalı; burada konuşabilmeli, kürsüye çıkmalı, derdini anlatabilmeli. Belki o doğru söylüyor, belki o yetiştirecek bilgiyi anlatacak. hem darbecilerin kanuna "evet" diyeceksin. Bu nasıl karşılanır? Biz karşıyız, darbeye de darbecilere de karşıyız. Kim yapsın, darbeye de darbecilere de karşıyız. Yüzde 10'u kaldıracağız. Milli iradenin Meclis'e ait olması gerekir. Yüzde 9 oy alıyor, Meclis'e geçmiyor. Ya bizim oy vermiş kardeşim. bizim milli irade değil mi? milli irade. Milli irade burada tecelli mi? Ediyor. O zaman yüzde 3 oy alan partinin temsilcisi olmalı; burada konuşabilmeli, kürsüye çıkmalı, derdini anlatabilmeli. Belki o doğru söylüyor, belki o yetiştirecek bilgiyi anlatacak. hem darbecilerin kanuna "evet" diyeceksin. Bu nasıl karşılanır? Biz karşıyız, darbeye de darbecilere de karşıyız. Kim yapsın, darbeye de darbecilere de karşıyız. Yüzde 10'u kaldıracağız. Milli iradenin Meclis'e ait olması gerekir. Yüzde 9 oy alıyor, Meclis'e geçmiyor. Ya bizim oy vermiş kardeşim. bizim milli irade değil mi? milli irade. Milli irade burada tecelli mi? Ediyor. O zaman yüzde 3 oy alan partinin temsilcisi olmalı; burada konuşabilmeli, kürsüye çıkmalı, derdini anlatabilmeli. Belki o doğru söylüyor, belki o yetiştirecek bilgiyi anlatacak. Milli iradenin Meclis'e ait olması gerekir. Yüzde 9 oy alıyor, Meclis'e geçmiyor. Ya bizim oy vermiş kardeşim. bizim milli irade değil mi? milli irade. Milli irade burada tecelli mi? Ediyor. O zaman yüzde 3 oy alan partinin temsilcisi olmalı; burada konuşabilmeli, kürsüye çıkmalı, derdini anlatabilmeli. Belki o doğru söylüyor, belki o yetiştirecek bilgiyi anlatacak. Milli iradenin Meclis'e ait olması gerekir. Yüzde 9 oy alıyor, Meclis'e geçmiyor. Ya bizim oy vermiş kardeşim. bizim milli irade değil mi? milli irade. Milli irade burada tecelli mi? Ediyor. O zaman yüzde 3 oy alan partinin temsilcisi olmalı; burada konuşabilmeli, kürsüye çıkmalı, derdini anlatabilmeli. Belki o doğru söylüyor, belki o yetiştirecek bilgiyi anlatacak.
Milli irade önemlidir. Yurtdışındaki işçileri: Yurtdışındaki işçileri düşünüyorlar, tüketicilere yönelik seçimler yapıyorsanız, tercihlerde bulunurlar. Seçme şansız var ama katkısız yok. Niçin? Bu garabeti de değiştireceğiz. Uluslararası çevre oluşturulacak, sandıklar konulacak, sergilenecekler. O Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, oradaki okuyanlar anlatacak. Demek ki ki milli iradeye sahip olan kim? Millet İttifakı, biziz. milli irade bu mu? Evet, milli irade bu. "Efendim oy kullan ama sen izinsiz olamazsın." Niye? Niçin? Yurtdışındaki vatandaş taşeron mu? hayır, oyunu, aday da olacak. Yurtdışında Edentenn seçilecek, buraya gelecek. Almanya'daki de, Fransa'daki de, İngiltere, Amerika, Kanada, nerede gelecek varsa, derdini, oradaki dertlerini anlatacak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde.
Torba kanun uygulamalarına da son vermek. ne demek torba kanun mu? Dünyada olmayan bir garabet. buna mı bakmak istiyoruz? Hayır efendim, kaldıracağız, kaldıracağız. Bir kanunda, ilgili bütün işletmeler davet ediyor. Çiftçilerle ilgili kanun çıkacak, çiftçinin haberi yok. Sanayiciyle ilgili kanun çıkacak, sanayicinin haberi yok. Öğretmenle ilgili çıkacak, öğretmenin haberi yok. Muhtarla ilgili kanun çıkacak, muhtarın haberi yok. Buna oğlu. bir geliyorsa, kanun geliyorsa, bunlarla ilgili ortaku davet teklif. Komisyonlara gelecekler, hakları olacak, anlatacaklar dertlerini. Bu kanunların gücü karşılıyor mu, karşılamıyor mu; bunlara bakılacak. Sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte görüşülecek.
Bütçe kutsal bir haktır, bütçe hakkı hakkı devredilemez. 84 milyonun vergilerin nerelere harcandığını gösteren bütçe, dünyanın bütün demokrasilerinde asla devredilemez. Biz dek, devrettik. Bunu da kaldıracağız. Vatandaşın vergisine sahip çıkmaksak, onun vergisi namusudur. O, devletin namusuna teslim oluyor. "Doğru alacaksın" diyor, "iyi gideceksin" diyor bu laftan; "ülkenin kalkınması için alacaksın" bu diyor. O bütçe bütçesine sahip çıkacaksınız.
adalet istiyoruz. Adaletin olmadığı yerde ekmek yoktur, iş yoktur, aş yoktur. Adaletin olmadığı yerde hakkınızı kullanın. O yüzden "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni, Anayasa Mahkemesi'ni ben yönetmeyeceğim" diyen hakimin kulaktan tutacağız, kimse kusura bakmasın görüşülecek. Ey hakim, hakim değildir. Bunu hepimiz. Adalet kendi içinde yolun yürür.
"Ben adalete uyumam." O zaman sen hakim olma, o makamda duramazsın. Hakkım kararının kesinliğidir. Hukukun hakkı ve yani kanuni gerçeğine göre. Dünyanın bütün demokrasilerinde böyledir. Oturur, en son vicdani inancını dinler. Bazı bilim insanları için ne derler? Allah'ın kalbimizdeki sesidir derler. Vicdani hayatınine göre karar vereceksin. Talimatla karar veren hakim mi olur Allaha? Onları değiştireceğiz, Onları da değiştireceğiz.
Çoklu baro sistemi: Bir şeyleri bölüştürülecek, parçala, sonra yönetirsin. Birden fazla parçalar, bölümlerden bölümler. Ondan sonra A Barosu, B Barosu, C Barosu... Baro bir tanedir ya. Türkiye Odalar Borsalar Birliği'ni mi parçalayacağız? Türkiye Belediyeler Birliği'ni mi parçalayacağız? kucaklamak varken, aynı zeminde var olan tartışmak varken, neden ayrışıyoruz, neden kutuplaşıyoruz, neden kamplaşıyoruz? Bunu da çözeceğiz.
Kadın-erkek hediyeniz. Bu konu dün sunuş yapılırken en çok alkış alan bölümdü. evet. Hiç kaygılanma, kadın- erkek çocuklarına uygun, o konu da da. Daha fazla eğitimden bunu evlatlarımıza, şehitaa edeceğiz diyeceğiz. Devlet yönetimini liyakati sağlayacağız, kesinlikle liyakat... A partili, C partili; o işi en iyi kim yapıyorsa, onu o göreve getireceğiz. Eğer oluyorsa vaadini 6 siyasi parti veriyorsa, bu bizim cumhuriyet tarihimizde bir dönüm noktasıdır arkadaşlar, 6 siyasi partide taahhüdünü veriyorsa. Çünkü en devlet adamlarının geleceği çok devleti gelecek. Çünkü yanlışlar, çünkü yanlış giyinmişler, çünkü onlara giymemişler, doğruyu yaptırırlar.
Mülakatı kaldıracağız. Hiç meraklanmayın. Şimdi Ak Parti'ye siyasete oy vermiş ve Milliyetçi Hareket Partisi'ne oy vermeyi tercih etmek istiyorum: Senin ödediğim vergilerin haklıca birilerine peşkeşini istiyor musun? İstiyorsan Ak Parti'ye oy vermeye devam et önümüzdeki dönemde. Amasan, "yahu bu yanlıştır" diyorsan, şeklini, şeklini değiştirecek adamım. Açık mı? Geleceksin, CHP'ye oy vereceksin kardeşim, oy vereceksin.
Namuslu siyaset mi? Kul hakkı yemeyen bir siyaset mi basit mi? Beytülmale el uzatılmayan bir siyasetmi mi? geleceksin kardeşim; bir deneyeceksin, bir göreceksin. Dene, bir gör bu devlet nasıl yönetilir? Akılla, bilgiyle, Birikimle nasıl yönetilir? Herkes, hakkı nasıl savunulur, hakkı görmesin. Dolayısıyla devlet soyulmasına yol kamu ihale yasasını değiştireceğiz, yeniden güzel bir düzenleme işlemi.
Yerel yönetimleri, belediyeleri güçlendireceğiz. Örnek vereyim. Hep deriz ki: "Kapalı otopark alanları yok mu? Yeteri kadar otopark alanları yok." Motorlu taşıtlar vergisini kim topluyor? merkezi hükümet. Taşıt alım vergisini kim topluyor? merkezi hükümet. Peki, otoparkı kim yapacak? Belediye. Parayı onlar topluyor, belediyeye yapıyorlar diyorlar. O iki vergiyi de belediyelere sevk. Belediyeler o zaman otopark da yapacak, daha güçlü olacak.
Ayrıca kayyum uygulamasına, 6 parti verdik, kayyum uygulamasına son verin. Seçimle gelecekle gidecek, demokrasinin gereksinimleri. Parlamentonun kirliliğinden arınması için siyasi etik kanunu, siyasi ahlak kanunu çıkaracağız. Parlamentoda anasız anakara gündemimiz, 10 bin dolar rüşvet alan halkını gündemimiz, rüşvet yetiştirmeyi planlıyoruz. Bu parlamentoda hakkın talep edilmesi talep edilecektir. Bunun için 6 genel başkan bir ara bul.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kesin hesap komisyonu kuruyoruz. Şimdi vatandaşlarıma kesin hesap komisyonunu anlatmak zorundayım. Kesin hesap komisyonu şu: Vergileri verirsiniz, bütçe Meclis'ten geçer. O bütçede bütçeler bir yıl içinde harcanır. Bazen vergiler, ödünç alınır, kullanım şekliler yapılır ve bu paralar harcanır gider. Harcanan paraların nerelere harcandığını gösteren kanunun adı, kesin hesap kanunudur. Şimdi bu kesin hesap kanunuyla ilgili Meclis'te ayrı bir komisyon kuracağız. Kesin hesap komisyonunun meclis ana partisinden olacak. Bakın biz ne kadar kendimize güveniyoruz: Geleceğiz, iktidarız; geleceğiz, ana muhalefete hesap vermek. Bundan dolayı, düşünülen hesap vermenin onurunu yaşayacaklar. Bu ne demek? Bilgisayar oyunu, bilgisayar oyunu hiçbir makamkrat. neden? Ya gidecek hesabı yapacak, gidecek hesabı yapacak. Ben gideceğini hesapsem, hiçbir makamkrat harama uzatmaz, uzattırmayız. Bu kadar kendine güveniyoruz.
Bunlar olduğunda ne olur? Bunu ve benzer arkadaşlar uzun anlattılar; Türkiye'ye gerçek anlamda gelecek, insanların yüzü gülecek. Devlete vergilerini en iyi şekilde bir şekilde olacaklar. Vergilerin doğru sırada görünenler. Güzel bir şekilde yapılacak. Sanayici önünü görecek, esnaf önünü görecek. Kişi başına gelir artacak. Demokrasi ekmektir arkadaşlar, demokrasitir, demokrasi iştir, demokrasi itibarına sahiptir. Demokrasiye bakmamız lazım. Eğer yoksa ülkenizde yoksa, adalet yoksa, hak yoksa, yoksa yoksa, ekmek de yoktur. Açlık vardır, sefalet vardır. Çünkü devleti yönetenler millete hesap veremezler. Eğitimciler, darıdan paraları ceplerine atarlar. Biz ceplerimize atmayacağız, milletin parasını millet için kullanacağız, yatırım için kullanacağız, iş için kullanacağız, aş için kullanacağız. böyle.
Hakimler de öyle gerçekten liyakatli olacak hakimler; talimatıyla olacak değil, olacak karar verecekler.
Ve derse derse, söyledim, bir daha ifadedeyim: Sevgilim; bu boyuttan var, bundan sakın unutmayın. Sıkıntılarınız var, dersim. İş ahlaksızlığı, onun da farkındayım. Özgürlük alanınız daraltıldı, onun da farkındayım. sabredin, gelmekte olan. Her şeyi düzelecek, onun şey. Hiç unutma.
Gazi Mustafa Kemal ne? "Milletin istiklalini, milletin azim ve üretimi kurtaracaktır." Evet, demokrasiyi milletimizle beraber, Millet İttifakı olarak gideceğiz. Milletin azim ve geleceği bu gerçekleşecek gerçek anlamda demoyiyi yapacaktır.
ortama saygılar sunarum.