Bursa Belediyeler Birliği ve Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, KENTFEST 2025 programında yaptığı konuşmada, Bursa'nın birinci derece deprem kuşağında bulunduğunu hatırlatarak kentsel dönüşümün şehrin en önemli ve ertelenemez önceliği olduğunu vurguladı. Başkan Yılmaz, şehircilikte artık yapay zekâ ve büyük veri gibi yeni teknolojilerin kullanıldığı bir döneme girildiğini belirtti.
Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Zorunluluğu
İstanbul'da düzenlenen 'KENTFEST 2025' programında "Dirençli Şehirler Yaratmanın Vizyonu ve Yol Haritası" başlıklı oturumda konuşan Başkan Yılmaz, Bursa'nın tarihi gelişim sürecinde planlama zorlukları yaşadığını kaydetti.
"Bursa’nın birinci derece deprem kuşağında bulunması; bugün konuşmak zorunda olduğumuz temel gerçeği ortaya koyuyor: kentsel dönüşüm Bursa’nın ertelenemez önceliğidir."
Yılmaz, kentsel dönüşümün sadece binaların yenilenmesi olmadığını; sosyal dokuyu, ekonomik dinamizmi ve kamusal yaşamı dönüştüren kapsamlı bir süreç olarak ele alınması gerektiğini belirtti. Güvenli konut üretiminin yanında, parklar, ulaşım hatları, yeni eğitim ve kültür alanlarının da bir bütün olarak planlanması gerektiğini vurguladı.
Şehircilikte Yeni Teknolojiler Dönemi
Şehircilikte teknolojinin gücüne dikkat çeken Başkan Yılmaz, yerel yönetimlerin bu araçları aktif olarak kullanmaya başladığını söyledi:
-
Yeni Araçlar: Dijital ikizler, büyük veri analizleri ve yapay zekâ destekli planlama araçları.
-
Amaç: CBS tabanlı risk haritaları ve iklim değişikliği modelleriyle şehirleri geleceğe hazırlamak.
Ortak Akıl ve 2050 Vizyonu Çağrısı
Kentsel dönüşümün sıfırdan şehir kurmaktan daha zor olduğunu belirten Yılmaz, altyapı, ulaşım ve yıkım-yapım süreçlerinin eş zamanlı yürütülmesinin multidisipliner bir organizasyon gerektirdiğini ifade etti.
"Biz Bursa’da dönüşümü yalnızca teknik bir faaliyet değil, ortak akıl gerektiren bir şehir meselesi olarak ele alıyoruz."
Başkan Yılmaz, konuşmasının sonunda Bursa Belediyeler Birliği olarak 2050 vizyonunu merkeze aldıklarını söyledi: "Bu şehir 2050’de nasıl bir kent olacak? Deprem riskine karşı nasıl daha dirençli bir şehir inşa edeceğiz?" gibi soruların bu ortak çalışma kültürünün merkezinde yer aldığını kaydetti.





