Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,al CHP’li Büyükşehir ve İl Belediye Başkanları ile video konferans toplantısında bir araya geldi. Belediye başkanlarının Kovid-19 pandemi sürecinde ve 17 günlük tam kapanma sürecinde yapacakları çalışmalara dair bilgi alan CHP lideri Kılıçdaroğlu, vatandaşların mağdur edilmemesi için her türlü çalışmaların yapılması talimatında bulundu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan ile Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş eşlik etti.

Ben bütün Belediye Başkanı arkadaşlarıma yürekten teşekkür ederim. Değişik zamanlarda ve ortamlarda yaptığım bütün konuşmalarda CHP’li belediyelerin gerçekten bu pandemi sürecinde bir tarih yazdıklarını söyledim ve yine şunu da ilave ettim. Mevcut iktidar yani AK Parti iktidarı oturup kalksın CHP’li belediyelerin varlığına dua etsin. Eğer CHP’li belediyeler olmasaydı bugün Türkiye’de kaos olurdu, buhran olurdu, çok ciddi olaylar olurdu. Bunları engelleyen temel aktörlerinde CHP’li Belediye Başkanları olduğunu her ortamda ifade ettim.

Şimdi tabi kendilerinin yaptıkları kongrelerden sonra bütün Türkiye kırmızıya boyandı. Bazı iller artık kırmızının da ötesinde siyaha geçti. Yapmamız gereken görevleri aşağı yukarı bütün Belediye Başkanı arkadaşlarım yapıyorlar. Az öncede zaten ifade ettiniz her biriniz. Su faturalarının, suların kesilmemesi çok önemli. Bu konuda hem siz, hem çevreniz, hem yerel medyayı kullanarak bunu ifade edin. Dolayısıyla su çünkü hayati bir olay. İnsanlar evdeyken sularının kesilmemesi lazım. İcra işlemlerinin bu süreç içinde kesinlikle durdurulması gerekiyor. Çünkü zaten dükkan kapalı, doğru dürüst çalışma yok. En azından bunları ertelediğinizi, icra işlemlerine başvurmayacağınızı da bir şekliyle bulunduğunuz beldede kamuoyuyla paylaşırsanız çok iyi olur, verimli olur. 


Aileler, özellikle çocuk konusunda çok duyarlılar. Bazı Belediye Başkanı arkadaşlarım da ifade ettiler hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği bir Türkiye’yi aslında hep beraber inşa etmek istiyoruz. Dolayısıyla CHP’li belediyelerin olduğu yerlerde vatandaşlar doğrudan doğruya sizin ki bütün Belediye Başkanlarımız zaten o konuda duyarlı. Telefonlara gelen yardıma acilen cevap verdiklerini ve kendi bulundukları beldede, büyükşehirde, ilde veya ilçede hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği bir beldeyi inşa edecekleri konusunda verdiğiniz sözü tuttuğunuzu da bir şekliyle ifade edin, bunu paylaşın kamuoyuyla bu çok önemli ve değerli. Dolayısıyla aileler ve çocuk arasındaki o sıcak ilişkiyi Belediye Başkanı da çocuğun sorunlarını gideren bir aktör olarak ortaya çıkacağını duyurmanız lazım. Bunu duyurduğunuz zaman çok daha iyi sonuçlar elde edebiliriz. 


Dün katıldığım bir programda ifade etmiştim, şimdi bu gecekondu bölgelerinde özellikle insanlar ekmek alıyorlar işte şeker alıyorlar, zeytin alıyorlar ve veresiye defterine yazıyorlar. Bu veresiye defterlerinin tutarı yani en kralı 5 bin lirayı, 6 bin lirayı geçmiyor. Dolayısıyla bu ‘Askıda defter’ uygulaması diye bir şey başlatabilirseniz, bu gecekondu bölgelerinde bir kişinin 300 lira, 400 liralık harcama yapmıştır ve veresiye defterine yazdırmıştır. Onları ödediğiniz takdirde doğrudan doğruya yoksula hem ulaşmak, hem de onun bütçesine katkıda bulunma imkanını yakalamış olacaksınız. Böyle bir uygulamayı başlatırsanız çok iyi olur. Dolayısıyla bizim ulaşmak istediğimiz ve derin yoksulluğu yaşayan ailelere de en önemli katkıyı bu şekliyle yapmış olursunuz. Düzenli bilgi aktarımı için teşekkür ederim, Genel Merkeze haftalık düzenli bilgi aktarımları geliyor. Bende her Salı konuşmama başlarken Belediye Başkanlarımızın o hafta içinde ne kadar ayni yardım, ne kadar nakdi yardım yaptıklarını, kaç haneye ulaştıklarını bir şekliyle de kamuoyuyla paylaşıyorum. 


Şu açıklamayı da gene bulunduğunuz illerde, ilçelerde yaparsanız çok mutlu olacağım. Belediye başta başkan olmak üzere tüm kadrosuyla halkın hizmetindedir ve var olan bize yansıyan bütün sorunları çözmek için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz veya göstereceğiz gibi açıklamalar yaparsanız çok iyi olur. Bir hatırlatma açısından bu kapanma sürecinde bir hatırlatma açısından bu çok değerli. 
Şimdi burada gerçi sizler bütün ayrıntıları bir şekliyle yaşadığınız olayları da aktardınız. Esnaflar en büyük sıkıntıyı yaşayanlar doğru ama esnafların yanında çalışanlar daha büyük bir sıkıntıyı yaşıyorlar. Dolayısıyla hem esnafı, hem esnafın yanında gündelikçi olarak çalışan kişilerin korunması lazım. Yoksulluk envanteri çalışması sırasında zaten bu konulara da büyük ihtimalle girmiş olacaksınız.
Günlük yaşayanlar var sokak satıcıları. Eskiden simit satardı, köfte satardı, midye satardı belli yerlerde. Şimdi bunlarda tabi sokağa çıkamayacaklar. Bunlar günlük yaşadıkları için bunların ailelerin çok daha büyük ihtiyaçları ortaya çıkabilir. Bunlarında saptanması, bunlara da yardım edilmesi lazım. Kimin aracılığıyla bunlara ulaşırsınız doğrusunu isterseniz onu bilmiyorum ama bir şekliyle bunların belediyelerde kaydının olması lazım. O kayıtlar üzerinden belki bunlara ulaşılabilir. 


Bir başka önemli ciddi sorun alanı esnaf olarak da tanımlayabiliriz ama düğün salonları ve düğün salonlarında mesleğini icra eden sanatçılar. Bunlar daha çok popüler değil bu sanatçılar, gelirler şarkıyı söylerler, türkü söylerler, gösteri yaparlar, düğün sahibi bunlara işte belli miktarda para öder ama buralar kapandığı için özellikle yerel sanatçılar son derece sıkıntılı bir ortamdalar. Yerel sanatçılara da bir şekliyle ulaşmanızda çok büyük yarar var. Çünkü bu insanlar ya sazıyla, ya sözüyle bir şekliyle geçinmeye çalışıyor, hayata tutunmaya çalışıyor. Bunlara destek vermek hem sanata, kültüre destek vermek açısından da son derece önemli. 


Bir arkadaşımız söyledi, pazarcılar. Evet yani şimdi pazar yerleri de kapalı olunca özellikle pazarcıların elindeki malları belki alıp onu yoksul ailelere dağıtmak şeklinde bir uygulamayı yapabilirsiniz. Böylece hem pazarcı geçimini sağlayabilecek, hem pazardan alışveriş yapamayan yoksul ailelerin bütçelerine katkıda bulunmuş olacaksınız.Turizmciler özellikle turizm bölgelerinde turizmcilerin çok ciddi sorunları var ama onların en büyük arzusu kısa çalışma ödeneğinin kesilmemesiydi. O konuda karar alındı kısa çalışma ödeneği kesilmeyecek ama tabi turizmciler devletten hibe bekliyorlardı ama hibe verme şansları yok. Kredi alabilirlerse kendilerini şanslı hissetsinler. 


Bir başka önemli nokta sanıyorum Osman Bey Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız değindi. Aynı şekilde galiba Ekrem Beyde değindi veya Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Bey değindi. Sokağa çıkma yasağı aslında İstanbul’un boşaltılması anlamına geldi. Herkes Bodrum’aydı, Muğla’yaydı, Aydın’aydı, Tekirdağ buralara geldi ve aslında pandemiyi önlemek amacıyla alınan önlem COVİD-19’un yaygınlaşmasına yol açacak, önümüzdeki süreçte bunu göreceğiz. Umarım Haziran’da çok daha büyük bir felaketle Türkiye karşı karşıya kalmaz.


Aşı konusunda ciddi haksızlıklar var, torpiller var. Bu konuda şunu çok rahatlıkla ben çıkıp söyleyebilir miyim o konuda da düşüncelerinizi almak isterim. Kardeşim siz aşı sorununu çözemiyorsanız, bizim Büyükşehir Belediye Başkanlarına yetkiyi verin, Büyükşehir Belediye Başkanlarımız bu sorunu çözerler. Dolayısıyla siz maske dağıtamadınız biz maskeyi çözdük, aşıyı yaptıramıyorsunuz aşıyı da biz çözelim. Bize yetkiyi verin biz bu konuda gerekli çalışmayı yaparız diye bunu söylemek isterim. Çünkü gerçekten de biz bunu yapabiliriz. Anlaşma yapabiliriz, aşıları alabiliriz, bütün vatandaşları aşılayabiliriz herhangi bir sorunumuz olmaz. Tabi parasını merkezi yönetim vermek kaydıyla. Bunu yapabiliriz. Biz hem adaletli bir aşılamayı hayata geçirmiş olabiliriz. 


Başka bir konu, aşılamadaki adaletsizlikler konusunda veya sizin yaptığınız sosyal yardımlar dolayısıyla geçirdiğiniz veya geçirmekte olduğunuz soruşturmalar konusunda bizi bilgilendirirseniz çok memnun oluruz. Çünkü bizi bilgilendirdiğiniz andan itibaren biz hem İçişleri Bakanlığı, hem diğer bakanlıklar nezdinde girişimde bulunuruz. Ben Salı toplantılarında bunu dillendiririm, vatandaşa yardım etmek ne zamandan beri soruşturma konusu oldu bunu dillendirdiğimiz andan itibaren size yönelik bu tür saldırılar engellenmiş olur. En azından bizi bir daha eleştirmesinler diye bunun önüne geçmiş olabiliriz. Böyle bir çalışmayla bunu sağlayabiliriz. 

Ben hepinize tekrar içten teşekkürlerimi sunuyorum. Sağlıklı günler diliyorum. Hepimizin önünde ciddi sorunlar var. Bizden daha çok sizin önünüzde ciddi sorunlar var çünkü siz doğrudan doğruya bulunduğunuz belde de yürütmenin başındasınız. Sorunları doğrudan doğruya yaşıyorsunuz veya sorunlar doğrudan doğruya size yansıyor, hatta validen önce size yansıyor sorunlar. Dolayısıyla çözme konusunda atacağınız her adım, sağlayacağınız her başarı bize de yansıyacaktır. 


Tekrar hepinize sağlıklı günler dileğiyle iyi bir bayram geçirmenizi dilerim çoluk çocuğunuzla birlikte. İnşallah Türkiye bütün bunları atlatır ve bu badireyi atlatırken de en büyük katkıyı sizler vereceksiniz buna da yürekten inanıyorum. Tekrar teşekkürlerimi gönderiyorum. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımızın, İzmir Milletvekilimiz Tuncay Bey ve birlikte çalıştığımız Seyit Beyin’de sizlere selamları var. Tekrar selamlar saygılar değerli arkadaşlar, hoşçakalın.